27 Eylül 2007

Sivil Anayasa ve "kanuna karşı hile"!...

Büyükçe bir salon. Kapı açık, giren çıkan belli değil. Salonun ucunda geniş bir masa. Bir tarafında koltuk. Karşı tarafında yan yana üç iskemle. Koltukta bir öğretim üyesi oturuyor. Üç iskemlede de sınava giren öğrenciler.
Öğretim üyesi her bir öğrenciye birer soru soruyor ve tek tek cevaplamalarını istiyor. Salon, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi salonlarından biri. Öğretim Üyesi de Anayasa Profesörü Orhan Aldıkaçtı.
Rahmetli Aldıkaçtı Hoca, değişik sorularıyla bizleri şaşırtan ve bunaltan hocalardan biri. O dönemlerde Hukuk Fakültesi’nde sınavlar hem yazılı hem de sözlü. Yani yazılıdan geçerseniz, aynı dersin bu kez sözlüsüne giriyorsunuz. Neyse.
Aldıkaçtı Hoca, o günün en önemli sorusunu soruyor: “Bu günlerde siyasette bir şeyler oluyor. Haberin var mı?” Soruyu duyan öğrenci sağa sola bakınıyor, yardım arıyor, “ne diyor bu hoca” diye de bön bön bakıyor. İskemlelerdeki üç öğrenci de aynı durumda. Cevap veremiyorlar.
Aldıkaçtı Hoca bu kez kendi açıklıyor siyasette neler olduğunu; “Biliyorsunuz Adalet Partisi’ne bir başkan seçildi. Süleyman Demirel. Demirel milletvekili değil. Seçimlerde de en çok oyu Adalet Partisi aldı. Demirel nasıl başbakan olacak? Milletvekili olması gerekiyor. Ne yapmak istiyorlar? Senato Meclis’inden biri istifa edecek. Onun yerine Demirel’e görev verilecek. Demirel böylece Parlamento’ya girecek ve başbakan olabilecek." (O dönemde parlamento iki meclisten oluşuyordu. Senato ve Millet Meclisi. Senato için seçim yapılmıyordu)

Biz yine Aldıkaçtı Hoca’ya dönelim; Hoca olayı anlattıktan sonra sorusunu sordu; “Bu uygulamaya ne denir?” Cevabını da kendi verdi; KANUNA KARŞI HİLE.Hukuk sisteminde bu yol kabul edilemez” diye de son noktayı koydu.
Dedi de ne oldu? Demirel bu yolu seçmedi. Seçimlere girdi. Milletvekili seçildi. Sonra başbakan oldu. Neyse.
Aldıkaçtı Hoca'nın bu yorumunu hafızanızda biraz tutun.
Birileri yakın bir zamanda ne yaptı? Siirt milletvekili istifa etti, Siirt’te seçim yapıldı, seçimi kazanan o birisi meclis’e girdi. Bunun adı neydi hukuk sisteminde? “Kanuna karşı hile.”
Demek ki demokrasi demokrasi diye demokrasiyi ağızlarında sakız yapanların demokrasilerinde hile yapmak çok doğal.
İşte o Aldıkaçtı Hoca, 1982 Anayasası’nı hazırlayan Danışma Meclisinde Anayasa Komisyonu Başkanlığı yaptı. Halk oyuyla kabul edilen Anayasa için “Anayasa mı çaldılar” demişti.
Şimdi de bir sivil anayasa yapma telaşı var birilerinde. Adı neden "sivil Anayasa" anlamak mümkün değil.
Bir şeyi daha merak ediyorum. Belki siz de merak ediyorsunuzdur. 1982 Anayasası yüzde 92 oyla kabul edildi. Halk oyuyla. O halk şimdi de bu halk.
O halkın kaçta kaçı neye oy verdiğini biliyordu?
Yeni yapılacak Anayasa da halk oyuna sunulacak. Merak ediyorum, halkımızın kaçta kaçı yeni Anayasa’nın tek tek maddelerini inceleyip doğru karar verebilecek?
Ne olacak? Çok basit. 1982’de askerler, endişelerini yansıtan maddeleri koydular Anayasa’ya. Şimdi de hükümet, işine gelmeyen maddeleri ayıklayıp işine gelenleri koyacak Anayasa’ya.
Ve halkımız da bir şey anlamadan “evet” diyecek.
Umarım yanılırım.

12 yorum:

Alp ve Ege'nin Annesi dedi ki...

Yanilmiyorsunuz, amaclarini biliyoruz. Sivil yerine turban anayasasi deseler, hic degilse daha durust olurlardi...

Punto dedi ki...

Sevgili Alp ve Ege'nin annesi; herkes biliyor amaçlarının ne olduğunu. Dürüslük konusunda süperler!...

ERDIL dedi ki...

Sevgili Punto amca ben sasiriyorum cünkü ben cehl bir insanim.Keske biri beni cehl olmaktan kurtarsa keske.
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=62726
Saygilarla.

Punto dedi ki...

Sevgili Erdil; bu iş papatya falıyla da olmayacak. Birileri birilerine "şuna oy vereceksin" diyecek. Oy veren de gidecek belirtilen şeye oy verecek. Bunun adına da demokrasi diyecekler. Sanki İsviçre'de yaşıyoruz.
Ben de "hadi be ordan" diyebiliyorum ancak.

Adsız dedi ki...

Halkımız gerçekten birşey anlamadan evet diyecek...Sonra da sivil anayasa olacak bunun adı...Ben en çok türban değil de tekke ve zaviye maddelerinden korkuyorum...

Bocuruk dedi ki...

Sevgili Punto Amca,
Fasulye turşusu tarifi konusundaki isteğiniz aklımda ama henüz tarifi alamadım. Kusura bakmayın lütfen:)
Sevgilerimle...

Punto dedi ki...

Sevgili Bocuruk; hiç önemli değil. Ne zaman olursa olur.

Adsız dedi ki...

Bikkinlik geliyor dalaverelerden ama gelmemesi lazim. Basimizi cevirdigimiz an birseyler donduruveriyor insanlar.

Ben Aldikacti ile roportaj yapmistim. Cok sevmistim kendisini. Cok candan birisiydi.

www.elifsavas.com/blog

Punto dedi ki...

Sevgili Elif; Bence de başımızı çevirmememiz gerekiyor. En önemli görev de medyaya düşüyor. Hangi medyaya şeklinde bir cümle mi işittim acaba?
Aldıkaçtı Hoca'dan cebelleşe cebelleşe bir orta almıştım.

YesilErik dedi ki...

Demirel'in de zamaninda ayni seyi yaptigini bilmiyordum. Ama hic sasirmadim.

Punto dedi ki...

Sevgili Yeşilerik; bu yolu tartıştılar, denemek istediler ama o zamanın siyasileri emirle el kaldıranlardan değildiler. Senato da tabii senatör olarak ihtilali yapan subaylar vardı. düşünüldü, bir yol arandı ama gerçekleşemedi. Demirel olmaz dememişti tabii.
Bana göre İsmet İnönü'den sonra adam gibi adam devlet adamı çıkmadı. Bu da ülkemiz için büyük kayıptır.

Adsız dedi ki...

Good brief and this fill someone in on helped me alot in my college assignement. Say thank you you as your information.