21 Ekim 2011

Güzel şeyler'den....İNTİKAM'a!

Yüreğimi burkan aynı filmi tekrar tekrar seyretmek oluyor... Bir kere bin kere ölüyoruz... Öfkenin, kinin ateşine odun atmak, nasıl bir teselli ise avunup acaba nerede yanlış yapıyoruz sorusunu sormuyoruz.. Siyaset otobüsünü yol kenarına çekip kontrol etmeden yükümüzü ve hızımızı arttırıyoruz!
Her fırsatta BALYOZ vurduğumuz kurumun TSK’ nın bize gerekli olduğunu, giderek daha ağır silahlarla, daha ağır bir ihanetle sırtımızdan vurulunca hatırlıyoruz! Kolaycılığı daire satar gibi “yaptım olacak!” ağalığı ile sürdürmek başımızı daha çok ağırtacağa benziyor... Sahip çıkma duygumuzu yumruk yapabilecek miyiz?..
PKK ülkenin tüm kürtlerini mi temsil ediyor? Kavram kargaşası yoksa tarifte bir eksiklik mi var bilemiyorum...
One minute’ den bu yana milyon adet dakika geçti... Hemen her şey komşu baharları ile değişti! Bizim Arap sevdasına dönen Orta Doğu sarhoşluğumuz yol kazalarına yol açıyor! Yaşam hakkı kadar kutsal ne olabilir ki? Vatan evlatlarının toprağa düşmesi kadar sarsıcı, yürek yakıcı ne var!
Önce Suriye ile kardeş olduk... Kardeşim Esat daha dün adam yollayıp siz ne diyorsunuz kendi işinize bakın. İşimize karışmayın demedi mi? Ne Şam’ın şekeri. Suriye PKK ya 15 yıl ev sahipliği yapmamış mıydı? Terör olayını ülkemin kürtlerinden ayrı tutmayı HER SALDIRI SONRASI BAŞARDIK... ŞİMDİ DE BAŞARMALIYIZ...... Mesele bu kadar mı?
Geçen süre bir devletin hayatı için çok uzun bir zaman dilimi değil ki!.. Bir dakikada One minute deyip ilişkileri kestik... Askeri anlaşmalar iptal oldu... Son saldırı da gene istihbarat eksikliği arar olduk... Sorular sorar, suçlular arar olduk. 200 kişilik PKK grubu sınırı kimseye görünmeden nasıl geçti? Bu defa ellerinde bugüne kadar kullanmadıkları ustalık isteyen eğitim gerektiren havan topları vardı.
Gencecik vatan evlatları toprağa düştükçe sadece öfkelenmekle yol alınmıyor... Mücadele bitmeden müzakere başlamadı mı? Bizi yönetenler, ileri demokrasi kalıplarına sığdırdıkları halkın her şeyden haberdar olması gerekmez prensibi, biz onlar için en iyisini yaparız alışkanlığı yerleşmedi mi?. Bu formül ile PKK PAKETini açmadılar mı? Meraklarımız, öğrenme hakkımız, sandıktan çıktıktan sonra demokrasi paketinden de çıkartılıp icraat ambalajı ile karanlık bir depoya konmadı mı?
Rafa kalkan deneyler de oldu.. “Devlet teröristle konuşmaz... Pazarlık etmez!” ETMEDİ Mİ? Kim yaptı bütün bunları, kim bugüne getirdi olayları? Ada vapuruna binip dosyalar paketler taşınmadı mı? Silahlar sussun deyip PAKET açtık... Seçime çeyrek kala PKK ile buluşmadık yer bırakmadık. OSLO’ lara kadar uzandık... Seçim öncesi telaş vardı ve acele sandığa girdi kaydettik. Sonradan anladık ki paketin ağzı açık kalmıştı... TSK nın Başkomutanı Cumhurbaşkanımız, halk ne olduğunu, neyin nasıl müzakere edildiğini kestiremezken güzel şeyler olacak sözü ile pırıl pırıl bir umut verdi. İşte bu sırada müzakere masasının öbür ucu ağzı açık! kalan paketin içine ne buldu ise sokuşturup doldurdu. Gene de ustaca davranıp asla ağızlarına biz ayrı bir devlet olmak istiyoruz sözünü almadılar... Sadece masada açık kalan paketi doldurdular...
“Demokratik özerklik” “ anadilde eğitim,” “öz savunma gücü, sadece kürtlerin olduğu bir meclis, kürtlere ait bir bayrak, içinde Türk kelimesi geçmeyen bir Anayasa...
Siyaset için, seçimi kazasız belasız ve de önde bitirmek öncelikli hedefti... Mülayim davranıp, sessiz ve alçaktan alıp sandığı doldurdular... Ve bu süre paketin ellenmeden masada ağzı açık kalması şeklinde geçirildi. Aslında o dönemde kimse hatırlamadı ama Tony Blair doğru olanı hatırlatıyordu...
IRA’ya net olarak şunları söyledik: ‘Görüşmeler devam ederken arka planda tehdidin devam etmeyeceği konusunda çok açık olmalısınız. Eğer söylediklerinizi kabul etmezsek ya da yapmazsak gidip insanları öldürmeye başlamayacağınızdan emin olmamız lazım.”
Biz müzakereye, elinde silah olan ve eylemini sürdüren bir PKK ile başlamadık mı? Çelişkilerimiz sürmüyor mu? Cumhurbaşkanı dün “güzel şeyler olacak” dedi. Bugün intikam misli ile alınacak diyor! Bir yanda terörü topla, tüfekle, özel kuvvetlerle kovalarken beri yanda İsrailin terorist olarak sürdüğü 11 Filistinliyi özel uçakla kabul ettik.
Hayır... Hayır... Kürtleri ayırmayacağız... Asla intikam için yola çıkmayacağız... Haksızlıkla, zorbalıkla, terörle hep birlikte müzakere değil mücadele edeceğiz... Bunu da aşacağız... Güzel şeylerde kalıp intikama bulaşmayacağız!..

***KAMA
DİYARBAKIR Büyükşehir Belediye Başkanı BDP’li Osman Baydemir, Dün Türkiye’nin batı yakasına 25 cenaze gitti. Yarın Türkiye’nin doğu yakasına 25 cenaze gelecek”dedi.
Bu kafa ile iki yakamız bir araya gelemeyecek!

Hiç yorum yok: