27 Aralık 2011

Neremiz temiz ki sporu da temizleyelim!

Sizi biraz yakın tarihimizin siyasi gelişmelerine ışınlamak istiyorum.

Yıl 1964. Adalet Partisi’nin başkanlığına Süleyman Demirel seçilmişti. Seçilmişti ama milletvekili değildi. O dönemde şöyle bir formül düşünüldü; senatörlerden biri istifa edecek, Demirel tabii senatör olacak, başbakanlık yolu açılacaktı, Bu kanuna karşı hile yolu gerçekleşmedi ama hedef iktidar olmaktı.

Yıl 1977. 5 Haziran genel seçimlerinde CHP yüzde kırkın üzerinde oy almış. Hatta rahmetli Ecevit, seçim gecesi balkona çıkıp iktidar olacak kadar milletvekili çıkardığını sanıp konuşma da yapmıştı ama iktidar olması için 11 milletvekiline ihtiyacı vardı. Ecevit o 11 milletvekilini bakanlık vaadi ile Adalet Partisi’nden transfer etti. Hedef iktidar olmaktı.

Yıl 2002. Yüksek Seçim Kurulu 2002 seçimi öncesinde Ak Parti Genel Başkanı sıfatı taşıyan Erdoğan’ın adaylık başvurusunu reddetti. Zira Erdoğan, eski Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesinden hapse mahkûm olmuş, cezasını çekmişti. Hapis cezası adli sicil kayıtlarına geçmişti. O dönemde bildiğiniz gibi Abdullah Gül başbakan olmuştu.
Ne yaptılar? CHP’nin de desteğiyle, anayasanın 76, Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 11. maddelerini değiştirdiler.
Böylece Erdoğan ve benzer düşünce suçlarından mahkûm olanların adli sicil kayıtları arşivden silindi. Yüksek Seçim Kurulu, Siirt’te yenilenen seçimde adaylık başvurusu yapan Erdoğan’ın başvurusunu anayasaya uygun buldu. Erdoğan da Siirt’ten milletvekili seçilerek, TBMM’ye girdi. Hedef iktidar olmaktı.

Yıl 2011. Şike soruşturmasında iddianame açıklandı. İddianameye göre soruşturmanın ikinci adamı Fenerbahçe’nin başkanı Aziz Yıldırım idi.
Neyle suçlanıyordu Aziz Yıldırım? Örgüt kurup maçların sonuçlarını etkilemek, Fenerbahçe’nin şampiyon olmasını sağlamak.
Bu çalışmalarda çıkar nedir?
Üst üste üç yıl şampiyonluk sözünün tutulması. Daha doğrusu iki yıl şampiyon olamayınca son yıl takımı mutlaka şampiyon yapmak.
Yani hedef şampiyonluktu.

Biz bize benzeriz ne kadar güzel bir sözdür.
Televizyonlarda temiz spor çığırtkanlığı yapanların, yozlaşmış bu toplum içinde yaşadıklarını unutmalarını hayretle izliyorum.

Neremizi temizledik ki sporumuzu da temizleyelim.

Hiç yorum yok: