Bildiri şöyle:
“Bizler, şehir, çevre, mimarlık ve tarih konularında uzmanlaşan üniversite bölüm ve enstitülerine mensup öğretim üyeleri olarak son dönemde İstanbul'da merkezi yönetim ve büyükşehir belediyesi tarafından yürütülen yapılaşma ve dönüşüm sürecini birçok yönüyle son derece sağlıksız ve tehlikeli bulduğumuzu kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Haliç Metro Geçiş Köprüsü, Boğaziçi Karayolu Tüp Geçişi, 3. Boğaz Köprüsü, Taksim ve Yenikapı Meydan Düzenlemeleri, Tarlabaşı ve Fener-Balat gibi 5366 Sayılı Yenileme Yasası kapsamındaki projeler ve Çamlıca Camii gibi
bu süreçte gündeme gelen ve bazıları gerçekleştirilmekte olan birçok projenin karar, tasarım ve ihale aşamalarında demokratik katılım, bağımsız denetim ve şeffaflık ilkelerinin ihlal edildiğini, uzman kuruluşlar ve sivil toplumun görüşlerine yer verilmediğini gözlemlemekteyiz. Kamu yararına yönelik ciddi tehlikeler barındıran bu projeler gerçekleştirildiği takdirde kentin doğal çevresi, sosyal yapısı, tarihi ve fiziksel dokusunda geri dönülmez hasarlar oluşacağı konusunda kamuoyunu uyarmak isteriz. Bu projelerin İstanbulluların sağlığı ve şehrin geleceği açısından içerdiği tehlikeleri gören bilim insanları olarak yetkilileri kamu yararını ve varlığını dikkate alan, çevresel ve sosyal faktörlere, tarihi ve kültürel değerlere duyarlı gelişim politikaları üretmeye davet ediyoruz. Şehrimiz için büyük bir metropole yakışan, katılımcı ve denetlenebilir çalışma mekanizmalarının hayata geçirilmesini talep ediyoruz.”
“Bizler, şehir, çevre, mimarlık ve tarih konularında uzmanlaşan üniversite bölüm ve enstitülerine mensup öğretim üyeleri olarak son dönemde İstanbul'da merkezi yönetim ve büyükşehir belediyesi tarafından yürütülen yapılaşma ve dönüşüm sürecini birçok yönüyle son derece sağlıksız ve tehlikeli bulduğumuzu kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Haliç Metro Geçiş Köprüsü, Boğaziçi Karayolu Tüp Geçişi, 3. Boğaz Köprüsü, Taksim ve Yenikapı Meydan Düzenlemeleri, Tarlabaşı ve Fener-Balat gibi 5366 Sayılı Yenileme Yasası kapsamındaki projeler ve Çamlıca Camii gibi
bu süreçte gündeme gelen ve bazıları gerçekleştirilmekte olan birçok projenin karar, tasarım ve ihale aşamalarında demokratik katılım, bağımsız denetim ve şeffaflık ilkelerinin ihlal edildiğini, uzman kuruluşlar ve sivil toplumun görüşlerine yer verilmediğini gözlemlemekteyiz. Kamu yararına yönelik ciddi tehlikeler barındıran bu projeler gerçekleştirildiği takdirde kentin doğal çevresi, sosyal yapısı, tarihi ve fiziksel dokusunda geri dönülmez hasarlar oluşacağı konusunda kamuoyunu uyarmak isteriz. Bu projelerin İstanbulluların sağlığı ve şehrin geleceği açısından içerdiği tehlikeleri gören bilim insanları olarak yetkilileri kamu yararını ve varlığını dikkate alan, çevresel ve sosyal faktörlere, tarihi ve kültürel değerlere duyarlı gelişim politikaları üretmeye davet ediyoruz. Şehrimiz için büyük bir metropole yakışan, katılımcı ve denetlenebilir çalışma mekanizmalarının hayata geçirilmesini talep ediyoruz.”
3 yorum:
Bildiri çok güzel, duyarlılıkları konusunda onları kutluyorum, farkına varacaklar mı konusu ise soru işareti..? Geçen gün bir gazetede okudum nette,sonra aradım ama bulamadım,erişimi mümkün değildi, kayıtlı 45 cami ve tarihi eser yıkılacakmış Fatih'te..! Fatih belediyesi ya da büyükşehir bilmiyorum yıkacakmış,haber ortadan kayboldu birden...Böyle yola devam edenlerin ne kadar duyarlı olacaklarını da sizin fikirlerinize bırakıyorum.
Ben de sizden alıp paylaştım face'te.. :)
Ben de seslerinin farkına varılacağı konusunda kötümserim Sevgili Asortik Krep. Ne yazık ki bildiklerini okuyorlar. Karşılarına çıkanları da bir şekilde berteraf ediyorlar.
Yorum Gönder