Yıl
2006. Haziranın biri. Hastane koridorlarında bekliyoruz ilk torunumuz Mete’yi. Gözlerimizi
doğum odasından ayıramıyoruz. Bir hemşire elindeki bir bebeği bize doğru uzatıyor.
"İşte Mete" diyor ve sonra normal işine dönüp Mete’yi yıkıyor, boyunu, kilosunu
ölçüp tarihe not düşüyor.
Yıl
2013. Mete ilk karnesini alıyor. Biz yokuz yanında. Annesi akıl ediyor ve
Mete’nin sevincine ortak oluyor.
Mete, hayat yolunda emin adımlarla ilerlerken,
önünde uzun bir yol varken, aksine bizim yolumuz kısalıyor bu zaman
dilimlerinde.
Bakalım
Mete ile ne kadar birlikte olacağız ve ne kadar ilklerini göreceğiz.
2 yorum:
Punto bey, Mete'yi de sizleri de tebrik ederim. Ama o son cümleleriniz beni üzdü. Allah sağlıklı, uzun ömürler versin, hiç öyle düşünmeyin. Benim annemler de oğluma bakarken, yürüdüğünü görecekmiyiz, okula gidişini görecekmiyiz derlerdi. Geçen gün annemleri de alıp bir yerlere gittik, arabayı oğlum kullandı. Bu günleri de gördük torunumuz bizi gezdiriyor diye çok mutlu oldular. İnşallah sizler de o günleri, hatta daha da ötelerini göreceksiniz. Nice mutlu ilklere
Teşekkür ederim Sevgili Cenebaz. Tabii çok uzun seneler birlikte olmak isteriz torunlarımızla. Ama hayatın sürprizlerini de düşünmeden edemiyor insan.
Yorum Gönder