18 Nisan 2014

BABAYASA!.

*Kartalı vuran kendi tüyünden yapılmış oktur.(Kızılderili atasözü)
Kim ölmüş yalandan? Kim bıkmış hileden, yolsuzluktan? Kim gerçeği kovalamış? Kimin haberi var olandan? Kim inmiş balkondan. Kim anlamış görüntüyü?.. Balkonda havaya kalkan ailenin kolları neyi anlatıyor? Egemenliğin kayıtsız, balkonsuz halkın olduğunu mu?
17 Aralık’ta ne oldu, hangi kutuya ne doldu? Neyin üstü kapandı? O gün ayakkabı kutularının doldurucusu olduğu iddia edilen müdür Süleyman Aslan bugün aslanlar gibi ülkenin en büyüklerinden birinde bankacılığa devam ediyor. 30 Mart’ta sandıkta ne aklandı? Yoksa yolsuzlukları tarihe gömecek iken sandığa mı gömdük?
Kimse üzerinde durmuyor diye haksızlık üzerine haksızlık yapmak hak mıdır? Cadı avı var… Cadılar kim? Hain cadılar! Yolsuzluk. Dosyasının kapağına el sürenler yanmıyor mu? Nerede ise aynı gün yıldırım tayinler, daha doğrusu sürgünler olmadı mı? El süren yanıyor! Cesur bir savcı çıkar beklentisini yüreğine sindirenler yüzlere, binlere varan SÜRGÜN işlemini mi parmaklarına doladılar!. Bir terslik yok mu? Suskunluk! Masumlar suçlu, suçlular kahraman mı? Kentler dönüşerek elden çıkmıyor mu? Rant kurbanı değiller mi? TOKİ ile başlayan kentleri yeme yutma işlemi sürüyor!. Güzelim İstanbul! Zaman zaman şunları da yaptık dedikleri içler acısı beton yığınları ile inleye inleye elden gidiyor… Her rant noktasında kimler var? Hangi havuzun mensupları... İstanbul’un efendisi AKP li Belediye Başkanı, Başbakan destekli ne derse o oluyor! Deprem yönetmeliğini hatırlıyorum… Binlerce çadır hazırlandı… Çadırların kurulacağı alanlar da açıklandı. 2008 yılında çadır alanları vardı ve açıklıktılar! Bugün çadır kurulacak alanlar var mı? Yok oldular. Binaya dönüştüler! AVM ye dönüştüler. Rant’ın hızı bu. Değişim dönüşüm ve deprem geliyor korkusu ile çok yerde aslan gibi sağlam binalara çürük dendi... Bina sahibi itiraz etti. Nerede ise o durumdakilerin hemen hepsi mahkemeleri kazandı. Ama evleri geri alamadı. Zira binalar yıkılmıştı!. Uğranılan haksızlıkları mı, günlerce yazdılar haksızlığa mı hayır dediler?. Üstüne üstlük ne seçimi olduğu tam olarak tarif edilemeyecek bir de hileli seçim gelip geçti!. İşlemler hızlanmadı! Demokratik ülkelerde önce suç işlenmesini önlemek, ve düzenin sağlanması için kanunlar çıkarılır. Bizde önce SUÇ İŞLENİR bunu kılıfına uydurmak için ardından kanun yapılır. AKP nin adalet ve kalkınma anlayışı bu değil mi? Başbakan yargı ve yasama ayak bağı oluyor diye şikayet etmedi mi?
Ayıkla ayıkla temizlenemiyor ki!. Şikayet değişmiyor ki. Bilmediğimiz kadar yolsuzluk, hırsızlık yok mu? Bugün de yapılmıyor mu? Bu tablo ile güvensizliği ve nefreti körüklemiyor muyuz? Ne çok hainimiz varmış… 12 yıl nasıl farkına varmadık dersiniz? Uyuduk mu yoksa hala uyutuluyor muyuz? AK Parti MKYK üyesi Prof. Mazhar Bağlı, cemaat ile çatışmayı değerlendiriyor, “Bu saatten sonra milletin öfkesini kavga kesmez, millet intikam istiyor... Kan kusturanlara kan kusturulsun istiyor”
Kim takar demeyin! Yalova 6 oy farkla kazandı. 6 gün sonra yoksuzluğa taktı! CHP li yeni Belediye Başkanı eski AK Partili başkanın seçim öncesi belediye adına verdiği 74 bin 700 porsiyon yemeğin ve dağıtılan küçük hediyelerin masrafları ödemeyeceğini açıkladı. Pilav üstü kavurma, kahvaltı, kokteyl, protokol ağırlaması not defteri, çanta, takvim, şemsiye, kitap gibi küçük hediyeler için toplamda 1 milyon 300 bin lira…
Rant kaldığı yerden devam ediyor. Fark bizim haberimiz olamıyor!Tape’ler şu anda sızamıyor. 17 Aralıktan bu yana tüm önlemler bunun için değil miydi? Gene de şüpheler beliriyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı sulak alanlar “ulusal önemdeki sulak alanlar” ve “mahalli önemdeki sulak alanlar” olarak ikiye ayrıldı. Eniştem durup dururken beni neden öptü demeyim. Yapılan düzenlemeyle Türkiye genelindeki tüm sulak alanların yapılaşmaya açılabileceğini savunanlar var. Çevreciler hükümetin bu düzenlemeyi İstanbul’a yapılacak Üçüncü Havaalanı’nı arazisini imara açabilmek için yaptığını düşünüyor! Neden olmasın!

Başbakan Anayasa’ dan bıkmış usanmış!. Kendi ayarlamış ama. HSYK den şikayetçi. HAİN PARALEL başının belası. İnlerin girip o yapıyı da inletecek!. Yeni cambaz Cumhurbaşkanlığı seçimi! Türkiyenin 76 milyon vatandaşına karşı iki isim yetiyor... Cumhurbaşkanını halk seçecek deniyor. Deniyor ama konuşan iki kişi... Karar Erdoğanın iki dudağına yapışmış... Meydan da Başbakan ve Cumhurbaşkanı var. Yasalar yetmiyor mu? Biz gene Demokrasinin dengeli yönetimini beklerken aşırı yetkinin esiri mi olacağız?. Gelişme karanlık. MİT yasası çıktı. Kanunsuzlukları KANUNİ yapan anlayışı kucakladık... Kardeş görünen küskün ikili ile çok daha tehlikeli bir dönem geliyor. Benim çıkış yolum var! Anayasa işe yaramıyor. Yeni bir BABAYASA yapalım... Erdoğan Cumhur-başbakanı olsun... Başbakanı tasarruf etmiş oluruz!

Hiç yorum yok: