10 Ocak 2009

Tartışma mı... Kapışma mı?

Dünyanın bütün kalkınmasını tamamlamış ülkelerinde tartışma sonuç alır… Bizde hemen her tartışma karakolluk olur… Üzüntü verir… İkiye böler… Düşmanlığı derinleştirir. Oysa hemen her demokratik ülkede tartışılır, tartışma sonunda konunun yanlışları ortaya çıkar, tartışmacılar eksiklerini tamamlar, daha doğru bir karar alınabilir. Bizde ise tartışıldıkça ortam gerilir, bölünme artar, husumetler düşmanlığa döner. Bu bize özgü bir kabiliyettir… Nasıl başarıyoruz? Hayretimi geride bıraktım… Neden vazgeçmiyoruz sorusunu da cevaplayamıyorum… Ülkemde neler oluyor desem, aklımıza sadece ERGENEKON geliyor… ZAMAN ZAMAN BOMBALAR ÇIKIYOR DAHA SONRA YOK EDİLİYOR…
Önceki yıllarda da Susurluk olayından aklımızda kalan sorular günceleşiyor… Yeniden aramalar ve silahlar çıkıyor..Oysa ticaret geriliyor… Çiftçi ekmek peşinde moralsiz… Şirketler insanları sokağa koymakla meşgul… Yerel seçim rüzgârları yolsuzlukları, avantaları sokağa döküyor… Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın damadı ve ortağı Ankara Belediyesi’yle “ballı-kaymaklı” gayrimenkul becayişi yapıyor. Rus doğalgazının kesilmesiyle “titreten kış mı” korkusu titretiyor.
İsrail-Filistin ateşkesi için Fransa ve Mısır Türkiye’den başrolü çalınca acil seyahatler nafile gayrete dönüyor ve keyifler kaçıyor… Bu ne dalga demeye vakit bırakmadan Ergenekon’da yeni bir dalga yükseliyor… Ve derhal her kafadan ayrı ses çıkmıyor mu?
Baykal’a göre “Bu soruşturma hukuk yolunu terk etmiştir… Arkasında iktidarın olduğu bir siyasi plandır… Cumhuriyeti yıkma planıdır.”
Medyaya bakarsan şaşı olmak kaçınılmaz… Sağa bakınca “İyi oldu… Cezalarını buldular duygusunun öne çıktığı haklılık beyanı. Hem de insan hakkı savunucusu olarak bellediklerimiz var. Aydınların gölgede kalanlarına göre – ki bunlar çoğunlukla işsiz kalıp aykırı fikirlerini dondurup, buzdolabına koyup karşı kampa geçenlerdir.-“Canım soruşturmada yapılmasın mı? Yargı bağımsızdır dedikten sonra, susmak gerek uyarılarını da yaparlar… Kimse ağzını açmasın tembihleri!.. Demokrasi zedelenir haaa… uyarıları….
Daha da aydınlıkta kalan, hukukçu ve de bilim adamı sıfatı taşıyanların bir kısmı daha da farklı bir söyleme sahiptir…
AKP ne zaman gündem değiştirmek isterse böyle bir dalga geliyor” diyorlar… Ekliyorlar da “ “AKP nin kapatma davasına paralel açılmış bir kavga senaryosudur Ergenekon... Karşı mücadeledir. Ve bugün Ergenekon davası, pek çok saygın insanı AKP’ye muhalefet ediyorlar diye, mafya suçları ile karalayıp yıldırmaya yol açacak bir şekilde kullanılıyor. Hukuk kenara itilmiş durumdadır… Hukukun üstünlüğü ve hukukun uyulması gereken temel kuralları kaybolmaktadır…
Birini alıp 15 ay hapis yatırıp suçunu belgeleyemeyeceksin… Olamaz!
Düne kadar açıklamaları ile AKP nin beğenisini kazanan bir başka hukukçu da uygulamayı kabul edemez hale gelmiş....
Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, son gelişmelerden etkilenmiş olacak ki hâkimlere ve savcılara Ergenekon bağlamında önemli bir uyarıda bulundu… “20 yıllık meslek hayatımda böyle bir iddianame görmedim... Böyle iddianame olmaz. Yargı ideolojilerin yanında olmaz” dedi… Yani o da “bir terslik yok mu? diyor… Uyarma ihtiyacı içinde…
Bu olayın bir benzerini yaşamamış mıydık?.. Toplum çabuk unutuyor… Haberi aynen tekrarlayalım…
Tarihi eser kaçakçılığı suçlaması ile hakkında soruşturma başlatılan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Profesör Yücel Aşkın çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Profesör Yücel Aşkın hakkında, lojmanında yapılan aramada bulunan tarihi eserler ve dosyaların incelenmesinden sonra, “görevi kötüye kullanmak, hukuka aykırı kişisel veri elde etmek, mal bildiriminde bulunmamak ve tarihi eser kaçakçılığı” iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi Savcısı Ferhat Sarıkaya’ya “Çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak, resmi evrakta sahtekârlık, tehdit ve baskı ile ihaleye fesat karıştırmak” suçlamalarıyla ilgili ifade veren rektör Aşkın, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Ne oldu hatırlayın. Rektör Yardımcısı ben onurlu biriyim.… Anlıma sürülen bu kara ile yaşayamam dedi… İntihar etti… Daha da sonra ne oldu?..Bütün bu iddialar asılsız çıktı ve Yücel Aşkın beraat etti… Söylenen o ki davanın savcısı Amerika’ya gitti!.
Hukukun üstünlüğü neden bu kadar önemlidir?.. Suçu olanı mutlaka bulmalıyız… Suçlu varsa yakalansın, cezasını da çeksin… Ama bu yapılırken kimseye hukuk dışı davranılmasın… O kimse kim olursa olsun… Hangi partili olursa olsun… Hukuk siyasallaşmasın...Adi suçların yanına diğerleri sıkışmasın... Adaletin terazisi bozulmasın. Hukukun üstünlüğüne gölge düşürmeden sorgulayalım, gerçeği arayalım… Belgesini hazırlayalım… Havada kalan iddialarla güveni sarsma hakkını bize hiç bir kanun vermez. Emekli Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun da benzer şikâyeti dikkatten kaçmamalı… Evinde arama yapan polisler çıkışta, “Size zarar verdik mi?” diye sordu. Bunun üzerine Kanadoğlu, “Maddi zararım yok ama, manevi zararım büyük” karşılığını verdi. Hiç kimse vatandaş olarak bizim uğradığımız zararı sormuyor?.. Telefonda konuşamaz olduk… Acaba bizi de dinliyorlar mı? Seçim listelerine inanamaz olduk… Bizi de mi siliyorlar? Ülke geleceği için daha iyimser olamaz hale geldik. HAKKIMI NASIL HELAL EDECEĞİM?
...........................................
Havalar ısındıkça DON'dan kurtuluyoruz!

Bu tablo global ısınmanın sonucunu gösteriyor.

Gülüp geçebilelim!
Ülkemde de siyasi havalar ısındıkça dinden imandan çıkmaya doğru gidiyoruz. Olaylar beni CİNlik mi APTALlık mı sınırına getirdi. Sıkıldım. Köstebek yuvaları düzelene kadar GÜLMEYİ unutmayalım. Kim olursa olsun benim ülkemin insanları gülmeyi hak ediyor.
"Acelem var. Kar yolları kapamadan…"

1 yorum:

Berceste dedi ki...

Yalcin amca, yazilarinizi zevkle okuyorum ama beni affederseniz nacizane(umarim dogru yazmisimdir) bir uyarim olacak. Kullanilan fotograflarin telif hakki sorunu cikabilir. Sonradan Punto blogunun basina dert acabilir. Akin amca genelde kendi cektigi fotograflari koyuyor izledigim kadari ile. Ama sizin yazilarinizda sizin cektiklerinizle birlikte baska fotograflara da rastliyorum. Kendi adima urkuyorum. Bu arada ilk iki fotografa da cok guldugumu belirtmek istiyorum. Hurmetlerimle...