50’li
yıllar…İlkokul 5.sınıfı okuduğum Rumeli Feneri.
Doğru dürüst yolu yok. İnsanlar Sarıyer’e balıkçı tekneleri ile gidip
gelebiliyor. Sonradan yollar yapılıyor bu kez de oradaki askeri birlik herkese
geçit vermiyor. Yolu kesiyor, köylüye geç diyor, yabancıya sorgu sual.
Teknolojinin
gelişmesiyle düşmandan gizlenmeye çalışılan topların yerleri ifşa oluyor ve köye giriş çıkış
serbest kalıyor.Kendi içine dönük köy birkaç yıl içinde İstanbul’un gözde turistik köylerinden biri olup çıkıyor.
Tutucu köy halkı da anlamsız tutuculuğu bırakmak zorunda kalıyor.
19 Mayıs Pazar günü aile toplantısı için köydeydim.60 yıl önce hayal edemeyeceğim bir manzara vardı.
Köyün Boğaz gören yamaçları İstanbulluların akınına uğramış. Güzel havanın ve eşsiz manzaranın keyfini çıkarıyorlar.
O içine kapanık köyde, özlediğimiz, cıvıl cıvıl seslerin çınladığı dünkü manzarayı görünce “bugünleri de gördük” diye şükrettim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder