23 Aralık 2013

Demokrasiye vurulan " sansür" hançeri!

Sıkıyönetim günleriydi. Hürriyet’te çalışıyordum. Sıkıyönetim komutanlığından emir geldi. Yazı işleri müdürlerinden birini çağırıyorlardı. Rahmetli Nezih Ağabey ( Nezih Demirkent) Bana “sen git Akın” dedi.
Gittim. Her gazeteden bir müdür vardı toplantıda. Bir albay geldi. Gazetelerden birini açtı, bir haber okudu. “Beyler. Bu tip haberlerin yayımlanmasını istemiyoruz” dedi.
Birbirimize bakındık. Kimseden ses çıkmamıştı. İşin özü “fırça yiyorduk”.
Albay sözünü bitirince arkadaşlardan biri söz istedi. İtiraz edecek sandık.
 “Ama bizim gazete bu haberi kullanmadı ki” deyiverdi.
Fırça yerken bile medya olarak birlik olamamıştık.
Bu anımı neden hatırladım?
Yıllar geçti, medya kendine dönük tedbirlerde hiçbir zaman itici güç olamadı. Bunun türlü nedenleri var. Konumuz o değil.
Merakla bekliyorum. Emniyet Genel Müdürlüğünün bir gece yarısı 81 ilin emniyet müdürlüğüne gönderdiği 10 satırlık genelgeyle “Basın mensuplarını emniyete almayın” talimatına karşı tavırları ne olacak diye.
Bu “sansür” kararı ile artık ülkede ne yolsuzluk, ne rüşvet, ne hırsızlık, ne uyuşturucu kısaca emniyet kaynaklı haberleri duymayacaksınız.
Ülke bundan böyle güllük gülistanlık olacak.
Bu tip haberleri nasıl mı öğreneceksiniz?
Tek kanaldan. O da şöyle; Herhangi bir gelişme veya basın açıklaması olduğu takdirde basın mensupları davet edilecek. Emniyet ne derse o olacak. Daha önceden belirlenmiş görüşmeler için de kayıt sistemi uygulanacak”. Yani gazetecinin kime gittiği kalıt altına alınacak. O gazeteci aykırı bir haber yaparsa kaynağı belli olacak.
Sizin anlayacağınız gazeteci kaynağını açıklamak zorunda değildir kuralı sadece lafta kalacak.
Yürütme zaten adli kolluk yönetmeliğini değiştirerek operasyonların üst makamlara haber verilmesi hem de yazılı haber verilmesi zorunluluğunu getirerek ilk adımı atmıştı.
Basın sansürü bunun tuzu biberi oldu.
İleri demokrasi bu olsa gerek.
Basın Cemiyetlerinden, derneklerden yükselen itiraz seslerini bir kenara bırakarak merakla bekliyorum.
Medya bu anti demokratik “sansür” uygulaması karşında ne tavır alacak?
Anlı şanlı yazarlarımız ne yazacak?
Demokrasiye vurulan hançer konusunda birlik olacağımıza pek ümidim yok ama bekleyip göreceğiz.

 

Hiç yorum yok: