Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan eski Genelkurmay
Başkanı İlker Başbuğ, hala akıl erdirebilmiş değil. Bugün de bir hukuk
cinayetinden bahsediyor… Cinayet var ilgilenen yok!
Başbuğ “Mahkemenin kararı üzerinden dört ay geçtiği halde “Gerekçeli Karar”ın açıklanmadığını, Başbakanlık
Müsteşarlığı’na yazılan müzekkerenin hiçbir işlem yapılmaksızın Genelkurmay
Başkanlığı’na gönderilmesini ve müzekkerenin mahkeme tarafından sehven yazılmış
olduğu belirtilerek işlemsiz iadesinin istemesi çok vahim bir “hukuk cinayeti” dir.”diyor ve ekliyor.
“17 Eylül 2011 günü alınan ara karar gereği, Genelkurmay Başkanlığı’na yazılan
yazıya MUAMELETEN cevap verildi. Uygulamada “MUAMELETEN” ifadesinin, talebin
karşılanmadığı ancak bir işlem yapıldığını ifade etmek için kullanıldığı
bilinmektedir.
Mahkemeye göre, konu kapanmıştır. Ama nasıl? Bir Mahkeme ara karar verip, bu kararının gereği olarak
ilgili makama bir müzekkere gönderdikten sonra, konuya ilişkin almış olduğu
karar ortada dururken, gönderdiği müzekkerenin telefon ile “SEHVEN” yazıldığını
ve işlem yapılmadan iade edilmesini, hangi hakla ve yetkiyle isteyebilir?
Mahkemeyi bu şekilde hareket etmeye sevkeden nedenler nedir? Genelkurmay
Başkanlığı tarafından “İnternet Andıcı” ile ilgili olabileceği değerlendirilen
ve incelenmesi gerektiği belirtilen söz konusu direktif, genelge ve MGK kararları görülmeden, incelenmeden
26. Genelkurmay Başkanı hakkında 13. Ağır Ceza Mahkemesi 30 Aralık 2011 günü
nasıl suç duyurusunda bulunabilir? Tutuklama kararı nasıl alınabilir?” Haklı pek çok
soru gibi, bu soru da havada kalmıyor mu?. Denen şu değil mi? Dün MGK
kararlarını görmezden geldinizi bugün Türkiye biliyor… Siz neden hala görmüyor
sunuz?
Dün işlemlerin günahların başlangıcı olan Bavul hainliği
sorgulanmadı! İktidara göre o gün bavul ve bavulu getiren kahramandı. İçinde ne
varsa, sahte, çürük akıl almaz, sahteliği ispatlanmış tüm yazılı çizili olanlar
aklımıza yatmamıştı ama mahkumiyetler sıralanmadı mı?.Ve bu delillerle Silivri
Hapishanesi dolmadı mı? Bu gün aynı zatın klasördeki tek sayfası MGK
kararları hangi uykuda olduğumuzu aydınlattı. Başbakana göre ayni zat
bugün HAİN değil mi? Oysa uykuda kalmamızı isteyenlere göre Hainlik ve
Kahramanlık ikiz kardeşlerdir. Ayırabilmek uzmanlık işidir. Cemaat kavgasının
sahne aldığı bu ortamda bir de uyarı yok mu? “Henüz evdeki bavulu ortaya
dökmedim ki. Bana dokunursanız!..”
MGK belgesinin bugün en dokunaklı yanı dürüstlüğün hangi noktaya kadar
geldiğini, siyaset denince ne kadar yalanın mubah sayıldığını da anlatmış
olması değil mi? Siz önce bir durumu tespit ediyorsunuz. Ülkenin önünde milli
bir sıkıntı olabilir. Açıklanıyor… O tarihte bu irticadır… İrticai
faaliyetlerdir… Ve iktidar partisi konu ile ilgili görülüyor… Belge sivillerin
çoğunlukta olduğu bir ortamda imzalanıyor… Bugün ne diyorsunuz. Önce,
imzalamadık. Belge ortaya çıkınca “imzaladık
ama uygulamada YOK saydık”… Yani sizleri kandırdık! Milletin
siyasete ve size olan güvenini ne sayacaksınız? YOK mu? Rize
Belediye Başkanı AKP'li Halil Bakırcı, yapılanları özetlemiyor mu? “Beyoğlu Belediyesinde Nusret bey benim
başkanımken belediye adına riskli ve kanunsuz işler yaptım. Yapmamam gereken
işleri de yaptım” dedi. Bu AKP liye inanmayalım mı? Yoksa o da parti haini mi? Siyasetin sizi de yok sayacağı güne kadar beklemek kaderimiz
oluyor Ya sabır çekerek!... Üzülerek… Çaresizliği yaşayarak! Yok
ettikleriniz geri dönmeyecek şeyler! Ülkenin yeşili, doğası yok oluyor... DEV
hizmet sloganı ile Betona buladığınız bazı yerler 50 yıl geri gidiyor. Sizler Beton’u
bolca ve her yeşile kullanıp Beton haini olmuyor musunuz? İleri
demokrasi paketleri ne seçim barajını değiştiriyor ne de polisin tavrını. İnsan
hakları komiseri raporunda şunu söylüyor. “Gençleri
yaralayan, öldüren polis şiddeti iktidardan kaynaklanıyor” Özgürlük, daha
demokratik olma sözleri aldatmaca! Top sizde ya atın bakalım! Açın. 222 dev
hizmet!. 123 dev hizmet... Ben hizmeti anlıyorum DEV’leri anlamıyorum.
Anlamaya gayret ediyorum. Bana göre ülkemde alkışlanan DEV bir BETON HAİNİ,
betonlaşma var. Siyaset haini ile buluşunca DEVLEŞMİYOR! Yani DEV betonlaşma
sürüyor. Yarın yok olan yeşili çok ararız… Geri dönmeyecek doğayı… İktidara
geliniyor. Gidiliyor. Ve bir daha yeniden gelinebiliyor. 5 dakikada yok dilen yeşil
ise bir daha geri dönmüyor! Dün siz de Yeşilin yok olmasına göz yumamayız demiştiniz, ormanla oynamak cinayettir lafını da Tayyip Erdoğan etmişti. Bugün o sözlere
inanamayız!.. Yok etme planınızda
Kuzey Ormanı var!.. Şimdi o alana Üçüncü.Havaalanını yapacaksınız. Çevre yolları ile İstanbul’un
soluğu kesilmeyecek mi? O orman cinayeti işlenmeyecek mi? Dev bir cinayet değil
mi? İktidarınız bugün beton haini fakat o hainlik imar kahramanı olarak
anlatılmıyor mu? Yarın! Benim ülkemde kahramanlar ve hainler ikiz kardeştir
Sahnede hangisi var belli mi olur! Hele ışıklar kararırken. Kim beton haini,
kim vatan haini!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder