Adalet
Bakanlığı’nın ödül almış girilemez
denen bilgisayar ağı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’ne (UYAP) giren kimliği belirsiz kişilerin, Kocaeli İnfaz
Savcılığı’nda 5 yıllık hapis cezası bulunan Oktay D.’nin infazını sistemden
sildikleri belirlendi. (Buyurun buradan
alın) Üstelik ilahi bir tesadüf olmasa olay anlaşılmayacak!. Bugüne kadar
neleri kontrol edebildik pırlanta gibi saflığımızdan bir şey kaybetmedik!
Futbol maçlarını bile kine nefrete döndürürken hırsımız köreldi mi? Ne kadar çok
sahte rakama hayran kaldık? Ne kadar yalancı cennete inandık sayan var mı? Hemen
her şeyde o kadar ileriyiz ki gerçeği görmeye ihtiyacımız yok, hepsi arkada
kalıyor! Allah belki de bize akıl sağlığımızı korumak
üzere unutkanlık vermiş…
11 yıl nasıl geçti haberli!..
Haberleri unuttuk! AKP kabinesinde Bakanlık yapan (Kemal Abi) Kemal Unakıtan’nın
oğullarının mısır yüklü gemileri limana yaklaşırken vergi oranı düşmüş haksız
paralar istifi artmıştı. Ne fark etti? AKP kalesinden bir tuğla bile söktürülmedi!.
Kemal abi sağlık durumu el verdiği ölçüde Bakan olarak AKP duvarında kalmıştı. Deniz
Feneri Almanya’ da patlak vermiş, binlerce işçi sömürülmüştü. Ehhh işte bunun
hesabı sorulur.dendi... Soygun cezasını bulur… Pislikler ayıklanır umuduna
kapılmıştık. Ne oldu? Sonucu bilen var mı? Hala devletin parası deniz yemeyen
domuz mu deniyor? Deniz Feneri acındırma ile sürmüş, milyon marklar soğüşlenmişti.
Alman mahkemelerinde suçlular ceza görmüştü. Alman yetkililer “işin esası
Türkiye’de.. Devamını Türkiye sürdürmeli” ısrarı duymazdan gelinmedi mi?. Neden
acaba? Öğrenebildik mi? Türkiye ayağında nereye uzandı?
Bugün sahtekarlıkta ileri adımlar atıyoruz. “Mecliste sahte oy kullanılmıştır” diyen bir Milletvekili var! CHP
li Engin Altay, Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Hükümeti arasında imzalanan
işbirliği anlaşmasının görüşmelerinden sonra yapılan açık oylamada TBMM’de
sahte oy skandalı yaşandığını iddia etti. “2 AKP’ li arkadaşımız isimlerin önceden hazırlanmış oy pusulalarını divana
teslim ettikleri arkadaşlarımızca gözlenmiş. Başkanlıktan pusula gönderen
isimlerin Genel Kurul’da olup olmamalarının tespit edilmesini istedik. Birinci
isim Genel Kurul’da bulunamadı, ikinci isim bulunamadı, dördüncü okunan isim
Genel Kurul’da bulunamadı. Bunun üzerine başkan diğer pusulaların da bu şekilde
sahte olduğu kuvvetle muhtemel intibaı ile oturuma ara verdi. (Bizim Meclise durun ara verelim deme imkanımız
olsa! Halkın gerçekleri görme hakkı var. Gece yarıları kaçak kanun maddesi
üretmesek torbaları hileli maddelerle doldurmasak! diyebilsek daha iyi olmaz
mı?)
2004 yılını hatırlamakla
kalmayalım ayrıca o günü ve sergilenen dürüstlüğü! Ve hatta kahramanlığı unutmayalım!.
AKP’ ye irticaya odak olma suçlaması
ile dava açılmıştı. Bir hayır oyuna karşı 10 evet oyu ile mahkûmiyet
verilmişti. Tercih kapatma yerine para cezasına dönüştü! Yani AKP’ nin irticaya
odak olma konusunda bir sarı kartı
vardır. Hakeme itirazı (Cumhuriyet
değerlerine Lâik düzene, hukukun üstünlüğüne bağlı olma şartına karşı çıkan
tavır) sürmüştür. İrticai faaliyetlerle mücadele belgesini MGK kararı olarak
imzalamıştır.2010 yılına kadar da uygulamaya devam etmiştir. Aradan yıllar
geçince “biz o imzaları yok saydık” diyecek kadar dürüst davranmış, ve siyasetin
namusunu kurtarmıştır!. Ne siyaset ama... Önce imzala... Sonra imzaladım ama
yok saydım de. Milletin nasılsa haberi olmaz deyip yıllarca uygula. Tamamı yalan olan ve sürdürülen bu senaryoda
gerçek, dürüstlük aranabilir mi?
Dün olan biten
karalıkta idi.! Bugün aydınlığa kavuştu mu? Hangi oyunun neresindeyiz? Korkutan
duygu “Ne olursa olsun iktidarda
kalacağım, ve mutlaka önümüzdeki seçimleri de alacağım” saplantısı değil
mi?. Dönüşüm yarım kalmayacak tamamlanacak... Nereye döneceğiz? Lâik demokratik
hukuk devletinden dini esaslara dayalı sisteme. Kızlı erkekli duramayacak belli
elemanlar diyanette biriktiriliyor!... Yıllar içinde tayinler sürüyor. İçlerinde
doktor olmadığı halde Hastane Başhekimi olanlar da var. Diyanet kadrosu 74 bini
bulmuş kabarık olduğu söylenmişti. Bugün Diyanette 130 000’e yakın kadro var.. Sokakta atama bekleyen 300.000 yeni
öğretmen “iş verin” diye haykırıyor!. Ülkede öğretmen açığı da var. Okulunu
bitirmiş genç öğretmenler. Atanamıyorlar. Yaranamıyorlar!. Peki atanan kim?.
Diyanetten 5360 imam milli eğitime, 6500
kadarı ise devletin diğer kadrolarına!. Hazırlık ne ? Din devletine dönüşümde taraf
olmayanların bertaraf edilmesi!
Asker bertaraf edilmedi
mi? Özel okullar meselesinde özel olan
ne? Kimin arka bahçesi dolacak? Kim dolduracak?.. Seninkiler mi, benimkiler mi?
Ayrışma tarikatlara, cemaatlere kadar inmedi mi? Yalanın yok etmediği ne kaldı?
Soru da gerçek değil zaten...
Kim ölmüş yalandan! Kim kalmış, kim ölmemiş ki!...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder