21 Mayıs 2008

Meslek eğitiminin “beni sevindiren” örneği!...

Gazetelerde çalıştığım dönemlerde bir araştırma yaptırmıştık; hangi işkolları ne tür eleman istiyor? O dönemde araştırmadan çıkan sonuç ara eleman daha çok arandığı idi. Yani büyük işletmeler mühendisten çok ara eleman arıyorlardı.Bugün de gelinen noktanın yine aynı olduğu kanaatindeyim.Araştırmadan meslek liselerinin ne kadar önemli olduğu ve çocukları bu yöne yönlendirmenin çarelerinin bulunması gerektiği sonuçu çıkmıştı.Bu araştırmayı neden hatırladım?
KAPI ÖNÜNDE ÇİNİ ÇALIŞMASI: İznik Çini Çarşı’ndaki dükkanların önünde küçük masalar var. Çoğunda dükkan sahipleri oturmuş müşteri bekliyor. Biz, dikkatle çini deseni yapan genç bir kızın bulunduğu dükkana yöneliyoruz. Fotoğraf çekmek için izin istiyorum. “Tabii” diyor sevinçle.
"GAZETEYE ÇIKACAĞIZ ABLA": Biz dükkandan içeri girince genç kız elindeki işi bırakıyor, dükkandaki çiniler hakkında bilgi veriyor. İsminin Özlem olduğunu öğreniyoruz. Çinilerin fotoğraflarını çekerken “burada internet var mı? diye soruyorum. Evet cevabını alınca “benim bir blogum var. Çinileri orada anlatacağım”diyorum. Genç kız diğer hanıma sesleniyor “gazeteye çıkacağız abla.” Blogun adresini veriyorum ve Özlem’e verdiğim sözü tutup internet gazetesine hoş geldin diyorum.
"BU DESEN BENİM ESERİM":Genç kız dükkandaki bir tabağın yanına gidiyor ve gururla göz nuru işlenmiş desenli bu çini tabağın yanında poz veriyor. “Bu desen benim eserim”diyerek. Punto'nun notu: Tabak üzerinde görülen beyazlıklar camın yansımasının fotoğraf makinasını aldatmasından başka bir şey değil.
Birkaç gün önce eşimle birlikte yolumuz İznik’e düştü. İznik’i gezerken Çini Çarşısı’nı da gezdik. Çini Çarşısı yeni kurulmuş. Çinili Camii’ye yakın bir yerde. Küçük küçük dükkanlar sıralanmış. Nigar Çini Lotus Sanat Evi’nden içeri giriyoruz. Bizi genç bir kız karşılıyor. İsmi Özlem. Eşim hediyelik bir şeyler almak için el yapımı çini örneklerini inceliyor.
Ben de "öğrenci misin?" diye soruyorum. "Hayır" diyor Özlem. "Çini bölümü"nü bitirdim.
Karşımda meslek eğitimi almış ve mesleğini yapan bir genç kızı görmek beni heyecanlandırıyor. İçin için seviniyorum.

16 yorum:

Berceste dedi ki...

Çinicilik kaybolan sanatlarımızdanmış, küllerinden yeniden canlandırmışlar. Bunu öğrendiğim zaman çok şaşırmıştım. Ayrıca sağlıkla ilgili çok önemli özellikleri varmış çininin. Araştırılınca çok ilgiç şeyler bulunabilecek bir konu. Ayrıca İznik çinilerinin renklerine bayılıyorum ben! Bazı renklerin nasıl elde edildiği de hala araştırılıyormuş. Harika bir yere gitmişsiniz. Çinileri yapanların ellerine, sizin de gözlerinize sağlık!

Adsız dedi ki...

Ne güzel bir desen yaratmış Özlem..Ellerine ve gözlerine sağlık..Ben Çintamani adlı deseni çok seviyorum. Eski evimin banyosuna o desenden karolar bulmuştum..THY de kullandı Çintamaniyi, örtülerinde. Çiniye Türkiyenin tanıtımında özel bir yer verilebilir..İyi ki İznike gitmişsiniz..Ellerinize, ayaklarınıza sağlık...

Punto dedi ki...

Sevgili dilek; çok kalamadık ama yine de bir kaç konuyu sizlerle paylaşacağım.

Adsız dedi ki...

Özlem'in desenini çok beğendim. Ellerine sağlık.

Punto dedi ki...

Sevgili Suzan; eşim de Çintamani hayranı. Evde bir örnek var ama İznik'te pek rastlamadık o desene.

Punto dedi ki...

Özlem adına teşekkür ederim Sevgili Mine.

KEO dedi ki...

Merhaba Akın Abi, demişsin ya "bugün de gelinen noktanın aynı olduğu kanaatindeyim" diye, kesinlikle doğru.Hala öyle, öyle demeseler bile işe mühendis alıp ara eleman işi yaptırmaları da bunun göstergesi zaten...Ayrıca çini işi çook sabır işi, hepsine kolay gelsin,
sevgiler & saygılar
Özgür Ekim

Punto dedi ki...

Sevgili Özgür; çok haklısın, bizim İkizlerden biri gemi inşa mühendisidir. Tuzla tersanelerinde kaynak kontrolu yapa yap pes etmişti mesleğine. Formen olarak çalıştırmışlardı aylarca.Bir şey değişmedi bence de.

Adsız dedi ki...

Insan boyle guzel seyler okuyunca, icinin bir acaip titremesine engel olamiyor! :o)

www.elifsavas.com/blog

Punto dedi ki...

Haklısın Sevgili Elif. Hele medyanın iç karartan haberlerinden sonra.

Adsız dedi ki...

Özlemin gazeteye çıkıcaz demesi tamamiyle şakadan ibaret bişey ama malasef siz bunu küçük cahil internetten habersiz bi köylü kızının interneti gazete zannetmesi gibi yansıtmışsınız. Blog'unuz da iznik ve iznik çinilereine daha fazla yer ayırsaydınız daha iyi olurdu. Ayrıca Özlemin bu desen benim eserim demesibede açıklık getiriyim zira çini severler bilirlerki o desenin adı "Hatayi"dir. Özlemin ise bu tabağın el emeği bana ait demek istemiştir.
Merak edenlere ise şuanda Özlem kendi dülkkanı için gece gündüz demeden çalışmak tadır İşte insanı için için sevindiren bi konuda budur sevgiyle kalın....

Adsız dedi ki...

Ayrıca Çini ve çinicilik hakkında merak ettikleriniz varsa "turkuazsir@hotmail.com" adresinden bana ulaşabilirsiniz adım Seda.

Adsız dedi ki...

iznik'ten ve cinilerden bahsedip de 'gazeteye cikacagiz abla' diye baslik atmanizi kabul edemiyorum
özlem arkadasimizin tamamiyle arkadas ortaminda yaptigi espriyi alip da bunu cehalete yansitmaniz haksizlik boyutundadir sonucta okulunu okuyup ciniye emek ve gonul verenlerdendir arkadas :) ciniye dair daha cok yer verseydiniz inanin agzinizin payını alirdiniz
haberi saptırmissiniz kanimca
iznik ve ciniyle ilgili daha anlasilir gercekci haberlerinizi bekliyoruz

Punto dedi ki...

Sevgili Seda; Sanırım diğer "isimsiz" adı ile yorum bırakan sizsiniz.
cevabımı geçiktirdim, zira yazlıktan yeni döndüm ve yorumu şimdi okudum.
Yazdığım yazıyı tekrar gözden geçirdim ya ben anlatamadım ya da siz anlamadınız.
Yazının geneline baktığınızda meslek eğitimi almış bir genç kızı örnek olarak sunuyorum ve buna sevindiğimi yazıyorum.Ayrıca Özlem'e blog adresimi verdiğime göre onun internetten habersiz olduğunu vurguladığımı nereden çıkarıyorsunuz. Yazıyı dikkatle okuyunca Özlem'in espri yaptığı çok açık bir şekilde anlaşılıyor.Arkadaş ortamında değil, dükkanda birlikte çalıştığı bayana seslenmişti. Başlıkta ilgi çekmesi içindi.
30 yıl gazetelerde çalıştım. Mütevaziliğimle tanınırım ve bu özelliğimden dolayı da bu ortamlarda çok şey kaybettim. Özlem'le alay edecek tiynette biri olsam bloga taşımazdım bu haberi ve adresimi bırakmazdım. Beni yanlış anladığınız için üzgün olduğumu tekrar ifade etmek isterim.
Ayrıca ağzımın payını vermek konusuna gelince. Çini bir kültürümüz. Büyüklere saygı da öyle.Ağzınızın payı kelimelerini okumamış olayım.

Adsız dedi ki...

sanırım benimde bi cevap hakkım var ilk iki isimsiz bana attir 3.isimsizin de azçok kim olduğunu tahmn ediyorum herneyse onun adınada bu ağzının payını verme konusunu unutalım diyorum
sadece arkadaşımızı korumak istemiştim sonuçta iznik küçük biyer ve herkes ordaki insanlarıda küçük insanlar zannediyor
sakın yanlış anlamayın herkesi o kefeye koymuyorum ama yaşananlar tecrübeyle sabittir az çok sizde biliyorsunuz
sadece bu espiriyi cidiye aldığınızı düşünük rahatsız olmuştum ama açıklama yaptığınız için teşekkür ederim
birde diğer isimsiz yazının kusuruna bakmayın o arkadaşta benim gibi algılamış ama biras sivri kullanmuş laflarını
Belki bilmek istersiniz Özlem kendine bir atölye açtı (İznği bilen bilir tam müzenin yanında)bunuda bilmek istersiniz diye düşündüm sevgiyle kalın bayramda yakın hayırlı bayramlar...

Punto dedi ki...

Özlem'in atölyesini yerini tahmin edebiliyorum. Hayırlısı olsun. Yolumuz İznik'e tekrar düşerse mutlaka uğrarım.
Tüm İzniklilerin ve sizin bayramını ben de kutlarım.
Sevgiler