8 Haziran 2008

İki ayaklı “KENE”lerin mevsimi açıldı!...

Turist mevsimi açıldı. Galata rıhtımından bir gemi gidiyor, bir gemi yanaşıyor.
Dikkatimi çeken bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum:
Geçen yıl Yunan Adaları gezisi sırasında gemi müdürünün İstanbul’daki satıcılara dikkat çeken uyarısı ve olumsuz sözleri Türk yolcuları üzmüş, kızdırmıştı.
Şimdi çuvaldızı kendimize batırıyorum.
Kabataş İskelesi’nde gezi teknesini bekliyoruz. Boğaz’da kültür gezisi yapacağız. Bu arada bir grup Uzak Doğulu turistler de bekleşiyorlar. Sanırım onlar da tekne bekliyorlar.
Bir kaç seyyar satıcının amansız takibinden daha doğrusu “tacizinden” kurtulamıyorlar. Yapışmışlar "kene gibi" turistlere. Mutlaka ellerindeki malı satacaklar.
Bir ara tepem attı, “gidip müdahale edeyim” dedim.
Neyse ki tekneleri geldi turistlerin de o an için iki ayaklı "kenelerden" kurtuldular.
Şöyle arkanıza yaslanıp bir düşünün. O turistlerin yerine kendinizi koyun. Hiçbir Batı ülkesinde görmediğiniz bu yapışkan satıcılarla karşılaşmak ister misiniz?Ekmek parası diyenler olabilir ama ekmek parası ürküterek mi kazanılmalı?
Son zamanlarda eşimle bir çok şehir geziyoruz; her yerde aynı tavır; sizi gören esnafın çığırtkanları hemen yapışıyorlar size: “Hello, hello”.
Alacağımız bir şey varsa bile o dükkandan hemen uzaklaşıyoruz.
Nasıl bir satış mantığıdır bilemiyorum.
Yoksa böyle mi satış yapılmalı, ben mi çağ dışı kaldım?
Bir bilen varsa beni aydınlatsın.

10 yorum:

Esra dedi ki...

Esim yabanci oldugu icin her gittigimiz yerde bu kenelerle karsilasiyoruz Turkiye'de, ne yazik ki. Ne kadar rahatsiz oldugumuzu anlatmam mumkun degil.

Turistik bolgelerde restoranlarin disinda av pesinde kosanlar ise tuylerimi diken diken ediyor. Hemen o restorandan uzaklasiyoruz.

Punto dedi ki...

Eşinin rahatsızlık duyması önemli Sevgili Esra. Demek ki haklı düşünüyoruz ve bu kenelerin sökülüp atılması gerekiyor. Ama kim yapacak bunu? O kadar çoklar ki!...

İLKAY dedi ki...

Merhaba;
Birsüredir sayfanızı takip ediyordum ama yakın zamanda bu konudan dolayı canım sıkıldığı için yorum yazma ihtiyacı duydum. Geçen hafta yurtdışından gelen Türk misafirlerimizle Kapalı çarşıya gittik. Misafirlerimizi başata yabancı sanıp peşini bırakmayan, garip garip davranan, acayip laflar atıp dikkat çekmeye çalışan satıcılardan ne kadar rahatsız olduğumu anlatamam. Yine aynı satıcıların, zoraki kibarlık kılıflı davranışları ve ısrarlarının Türk olduğumuzu anladıktan sonra dönüp arkalarını gitmeleri, bu defada sorduğumuz sorulara cevap vermemeleri ise işin daha enteresan bir boyutu. Yabancı ve turistsen yapışkan, Türk isen kale almaz tavırlar. Oratası yok, standart hiç yok. Ve bu bahsettiğim mekana Türkiye'ye gelen turistlerin hemen hemen hepsi gidiyor. Ne kadar üzücü ve rahatsızlık verici...

Adsız dedi ki...

Ben de Brian'la sokakta dolasirken bir rahat vermiyorlar. Sonunda Brian Turkce birseyler deyip kurtulmaya calisiyor ama o zaman da Turkce ogrenmis turist sanip konusuyorlar!

Bir de yuzsuzler! Ve de kadinlara hareketler... Hele sizi yabanci sanirlarsa aralarinda Turkce cirkin seyler soylemeleri... iiiiyyykkk!

www.elifsavas.com/blog

Berceste dedi ki...

Kene benzetmenizi çok sevdim :) Aynen öyleler. Okulum Laleli'de iken sırt çantasıyla gidip geldiğim için beni turist sanıp takılırlardı peşime. Git başımdan deyince de ''Aaaaa ne uğraştırıyorsun bizi'' derlerdi. Sanki ben onlara özellikle gelin dedim! Bağırmalar, nahoş tabirler... Ama bu iki ayaklı kenelerden pek çok ülkede var. Paris'te de karşılaştım, Mısır'da da. Hele Mısır'da!!! Kaldığım 5 yıldızlı otelin dükkanlarından birinde karşılaştığım muameleyi asla unutamayacağım. En son otel yönetimine şikayet edeceğim diyerek ayrıldım oradan! Trafik tıkandığında su satanlar, simit, dondurma satanlar... Daha kötüsü kırmızı ışıkta arabanın camını silenler. Biz bunları tenkid ederken araba camı silenlerle Londra'nın göbeğinde karşılaştık! Çare var mıdır bilmiyorum. Evet hiç hoş değil ama onlar da ekmek parası kazanıyor!

Punto dedi ki...

Sevgili İlkay; ülke insanı olarak bir yol tutturmuşuz gidiyoruz. Dükkan sahipleri çığırtkanlar yoluyla para kazanacaklarını sanıyorlar. Biri çığırtkan tutunca çığırtkansız müşteri gelmiyor diye hepsi adam tutuyor. Bu kısır döndüdür dönüp duruyor.

Punto dedi ki...

Zaten en sinir bozucu yanları da söylediğin o tavırlar Sevgili Elif.

Punto dedi ki...

Sevgili Dilek; işsizlik arttıkça bu tarz satıcıların da artması doğal.

Adsız dedi ki...

Kene başlıgı beni çok güldürdü..Benzetmede çok güzel olmuş Akın Abi...Eline saglık..

Punto dedi ki...

Teşekkür ederim Sevgili Suzan. Bazen başlık konusunda eski günlere dönüyorum. Başlığı beğendiğine göre hala pas tutmamışız.