6 Mayıs 2008

Yıkıkların sevgilisi incir ağaçları!...

İlkbahar’la birlikte meyveler yavaş yavaş sofralarımıza misafir olmaya başladı. Doktorlar besin değeri yüksek bu meyvelerden çokca tüketilmesini öğütlüyorlar. Bu meyvelerden ilginç birisi de incir.
Kayaköy’ü gezerken harabelerin içinde pek ağaca rastlamamıştık. İncir ağacı hariç. Yıkıkların arasından fışkırmış birkaç incir ağacı gördük. Bizim gittiğimiz nisan ayı içinde, henüz yaprakları yeşillenmişti.
Sahi bu uçsuz bucaksız bir yerde ve yıkıkların arasında neden sadece incir ağacı vardı?
Merak ettim, incirle ilgili bazı bilgilere ulaştım. Sizlerle paylaşmak istedim:
Araştırmamın ilk hareket noktası “ocağına incir ağacı dikmek” deyimi oldu.
İncir ağacının köklerinin çok uzaklara gittiği bilinmektedir. Özellikle suya kavuşmak için. Bu yolculuk için de pek engel tanımazlar. Devlet Su İşlerinin su borusu döşerken yakınlarda incir ağacı olup olmadığını kontrol etmesi bundandır. Su oluklarının içine girmekle ünlenmişlerdir. Bir diğer bilgiye göre ise özellikle kırsal alanlardaki metruk evlerin bahçesinde kendiliğinden yetiştiği, bu özelliği dolayısıyla halk arasında efsunlu olarak görüldüğü bilinmektedir.
İncir’in dutgillerden olduğunu biliyor muydunuz? 750’ye yakın türü var ve anayurdu Önasya ile Akdeniz havzası.. İNCİRİN FAYDALARI
*İncir, içerdiği yüksek oranlardaki protein, vitamin ve minerallerle hücrelerin yenilenmesini sağlayan bir besin.
*İncirin içerdiği kalsiyum, diğer besinlerdekine göre daha kolay sindirilir. Süt içemeyen kişilerin incir yemeleri öğütlenir.
*İncir, içerdiği 'benzaldehit' adlı maddeyle kanserli hücrelerin büyümesini önler, kansere karşı etkili olur.
*Kuru incirden hazırlanan infüzyon, çocuklarda kullanılabilen etkili bir müshildir: Bunun için iki -üç kuru incir doğranır. Üzerine kaynar su dökülerek 10-15 dakika demlendirilip bir infüzyon hazırlanır. Bu infüzyondan günde 2-3 bardak içilir.
*Körpe incir yapraklarının sütü siğile karşı etkilidir: Bu etkiyi sağlamak için körpe incir yaprağından sızan süt siğile sürülür.
*Körpe incir yapraklarının ezilmesiyle hazırlanan yara lapası, çıbanların olgunlaştırılması ve baş verip delinmesinde etkili olur.
Kaynak: Kültür Bakanlığı Web Sitesi

12 yorum:

Asortik Krep dedi ki...

Rumlar için özel olmalı..Yaşadıkları her yere incir dikmişler..
Örneğin,Demirköy,örneğin Çatalca,örneğin Kayaköy..Ya da yiyip yiyip bahçeye çekirdekleri atmışlar :)

Punto dedi ki...

Olabilir Sevgili Asortik Krep. Anadolu'nun bir çok yerinde de yıkıkların arasındaki incir ağaçlarını görmek mümkün.

Adsız dedi ki...

Bir de, incir agacinin altinda uyunmaz derler. Uyursaniz, havasizliktan olurmussunuz, cunku altindaki butun havayi icine cekermis. :o)

Babaannemin bahcesinde, Uskudar'da cok nefis bir incir agaci vardi. Incirler olgunlasir, catlar, ballari akardi. Babam agaca cikip da toplardi. Simdi onu hatirladim.

www.elifsavas.com/blog

Punto dedi ki...

Sevgili Elif; incir gerçekten ilginç bir meyve. İkinci fotoğraf yazlıktaki bahçemizdeki incirden. Bu mevsimde tohum için bir kaç tane meyve açıyor, asıl meyveler yaz sonunda geliyor.

sunrise dedi ki...

Ne kadar lezzetli ve guzel bir meyve incir gercekten de. Aydin'dan donuste yollardaki tum saticilarda durup hepsinden kilolarca incir almayi oyle ozledim ki. Burada sadece kurusunu yiyebiliyoruz ne yazik ki. Ama en guzeli butun marketlerde "Turk Inciri" diye satilmasi. Gurur duyuyorum onlari gordukce. Hatta bazi yerel saticilar vitrinlerine "Turk Inciri geldi" filan diye yaziyor. En azindan birsey tescilledik galiba...

Punto dedi ki...

Sevgili Sunrise ben de incirin yurt dışında tescilli satılmasına sevindim. Nasıl oldu da Yunanlılar kapmadı hayret!...

Ferhanca dedi ki...

St loıuse de gıttığimiz global markette ve diğer marketlerde oğlum gösterıyordu kuru kayısı, kuru incir, fındık hepside TÜRKİYE den gitme Türk malı..Ben pek mutlu oldum.
Global markettte hele tezgaha incir yığmışlardı Aydın dan..
seviler, selamlar..

Unknown dedi ki...

Ağaçların en güzeli bence. Çok farklı ve gurulu bir havası var hepsinin. Yerine aldırmadan büyüyen, yaşayan alçakgönüllü bir derviş misali...

Punto dedi ki...

Sevgili Ferhanca; bu haberleri okuyunca seviniyorum. Bir çok şeyimizi yunanlılara kaptırınca insan korkuyor.

Punto dedi ki...

Haklısın Sevgili Mahzun Prenses. Bence en kabadayısı.

Muharrem Kaptan dedi ki...

Birkaç yıl önce Rize'ye gittiğimde Limanköy'e(Hamuda) uğradım.Babamın doğduğu ,Akın abi sizinde oturduğunuz Hacı Şakir dedenin evi yıkılmıştı. Sadece ocağı ve bacası ayakta duruyordu.Ocağın içinde incir ağacı büyümüştü. Sanki beddua da olduğu gibi.Hani ocağına incir ağacı bitsin derler ya. İncir ağacının her yerde çıkması benim tahminime göre meyvesini yiyen kuşların kaya kovukları gibi yerlere getirdiği incirin çekirdeğinin çimlenmesiyle oluşuyor ve yabani incir ağacı büyüyor.Fenerdeki evin bahçesindeki 3 tane incir ağacından limana inen köy halkı doyasıya yiyor.Benimde en çok sevdiğim meyvelerin başında gelir.

Punto dedi ki...

Sevgili Muharrem Kaptan. Biliyorsun çocukluğum o evde geçti. Evin hemen arkasında bir incir ağacı vardı. Sanırım ocağın içine o ağacın köklerinden çıkan inciri görmüşsün. Hatıralarımı canlandırdın şimdi.