Aslında bu şaka günü de Batı’dan gelme. Fransa’dan tüm Dünya’ya yayılmış. Hikâyesini biliyorsunuzdur bir de ben tekrar edeyim:
Ortaçağlarda yılbaşı kutlamaları baharla birlikte, 25 Mart’ta başlar, 1 Nisan’da son bulurmuş. Fransa Kralı IX. Charles zamanında, Papa Gregorius'a ye
ni bir Hıristiyan takvimi sipariş edilmiş. Gregoryen takvimin 1564'te yürürlüğe girmesiyle yılbaşı 1 Ocak’ta kutlanmaya başlanmış. Ama bunu bilmeyenler veya bilip de bilmezden gelen paganlar, yılbaşını 1 Nisan’da kutlamaya devam etmişler. Bu protestocularla dalga geçmek için onlara çeşitli şakalar, aldatmacalar yapılmaya başlanmış. Fransızlar, bu şakalara “nisan balığı” adını vermişler. Önce İngiltere'ye ve diğer Avrupa ülkelerine, daha sonra da Amerika kıtasına kadar yayılan bu alışkanlık günümüze kadar gelmiş.Ne diyelim. Bol şakalar
ÖNEMLİ BAZI ÖRNEKLER
* 1998'de Burger King, 'USA Today' gazetesine verdiği tam sayfa ilanda solaklar için özel bir mönü sunacaklarını açıkladı. İlana göre, ülkedeki 32 milyon solak için hazırlanmış bu mönüdeki hamburger solakların rahatça yemesi için 180 derece dönüyordu. Ertesi gün Burger King, solaklar için hamburgerin şaka olduğunu duyurdu. Ancak günlerce müşteriler gelerek bu mönüden istedi, hatta bazıları sağ elliler için olanının üretilmesini talep etti.
* 1976'da da İngiliz gökbilimci Patrick Moore, 1 Nisan 09.47'de Plüton Jüpiter'in arkasında geçerken sıra dışı bir olay meydana geleceğini, gezegenlerin bu dizilişinin Dünya'nın çekim gücünü azaltacağını söylemişti. Tam bu anda sıçrayanların havada uçma hissini yaşayacaklarını söyledi.
*1957'de BBC, aşırı ılık geçen kış ve spagettilere saldıran böceklerin ortadan kalkması sayesinde, İsviçreli köylülerin ağaçlarından görülmemiş spagetti rekoltesi elde ettiği bildirildi. Bunun üzerine binlerce İngiliz telefona sarılarak, evlerinde nasıl spagetti yetiştirebileceklerini sordu.
Kaynak:CNN
4 yorum:
Ben solak hamburgerini canlandiramadim bir turlu, saglak miyim acaba?:)
Tarihçesini sizin dilinizden dinleyip öğrenmek güzel oldu. Teşekkürler.
İlkokul 5.sınıfa giderken sınıfımız aynı zamanda - o zamanki adı ile- müsamere salonu idi. Okula girişte bütün sınıflar sıralanır and içildikten sonra, birer birer birinci sınıftan başlayarak içeri alınırdı. Öğretmenimize 1 Nisan şakası yapmaya karar veren arkadaşlar, camdan sahne kısmına geçişi açmışlar, her sıraya gireni buradan içeri almışlardı. Tahtaya da kocaman bir balık çizip, ''Bu balık bizi yuttu.'' yazmışlardı. Öğretmenimiz sırada öğrencilerini bulamamış, panik halde sınıfa girerken meraklı bir arkadaşı yakalaması ve onun korkudan bütün şakayı ispiyonlaması üzerine hepbirlikte yakalandık! Fırçamızı da bir güzel yedik. Ardından da ''Neredeyse kanmıştım!'' itirafı geldi. Artık üzülen yüzlerimizi güldürmek için mi bilmem. Ama o meraklı arkadaşa uzun süre kırgın, kızgın kaldık! Hala hatırladıkça gıcık olurum :P
Sevgili Morkoyun; Ben de solak biriyim ama nasıl bir şey olduğunu gözüm de canlandıramadım.
Sevgili Dilek;
Sanırım eskisi kadar şaka yapılmıyor.
Eşimin doğum gününde öğrencileri eşimle çektirdikleri bir fotoğrafı önlü arkalı tişortlara bastırmışlar. Altında da sizi seviyoruz öğretmenim yazısı. O gün hepsi o tişortu giymişler. Eşime de vermişler. O da giymiş.
Sanırım 1 Nisan şakalarından çok daha anlamlı bir düşünce. Tüm çocuklar derslerinde başarılı oldukları için, davranışın özünde sevgi olduğu bir gerçek.
Yorum Gönder