27 Şubat 2007

“Hapı yuttun ağabey”

Şimdi 33 yaşına giren ikizlerin 10 yaşındaki fotoğrafları (üstte) yeni doğduklarında çektiğim fotoğrafları. (altta)

Hikayemize başlamadan önce alttaki haberleri sizlerle paylaşmak istedim. 33 yıl önceki iki haber:

Tarih 26 Şubat 1974:
Şekere yüzde 25, akaryakıta yüzde 65-79, çimentoya yüzde 52, Sümerbank ürünlerine yüzde 20-70, sıvı gaza yüzde 16, gazete kağıdına yüzde 36.5 zam yapıldı. Zamdan sonra İstanbul'da süper benzinin litresi 200'den 336 kuruşa, normal benzinin litresi 153 kuruştan 270 kuruşa çıktı.

Tarih 28 Şubat 1974:
Akaryakıta yapılan zamdan sonra birçok ilde taşıma ücretleri artırıldı. İstanbul'da taksi ve dolmuş ücretlerine ortalama yüzde 50 oranında zam yapıldı. Taksilerin saatleri 3 liradan açılacak, kilometre ücreti olarak 130 kuruş alınacak.
Şimdi gelelim hikâyemize.


İKİ FARKLI HEYECAN

1 Mart 1974 sabahı iki farklı evde iki farklı heyecan vardı. Birinci evdeki heyecan herşeye gelen zamlarla ilgili idi. Esmer zayıf genç kız bir doğumevinde hemşire olarak çalışıyordu. Maaşına ocakta yapılan zam, Ecevit hükümetinin her şeye yaptığı fiyat artışlarıyla silinip gitmişti.
Erkenden kalktı, uyku tutmamıştı. Doğumevinin yolunu tuttu.
Aynı saatlerde bir başka evde genç bir kadının doğum sancıları tutmuştu. Karnı çok şişti, doktoru şişkinliği suya bağlamıştı. Bazen hamileliklerde olurmuş, karın çok şişermiş. Eşine “hadi” dedi, “sancılar artıyor”. Hazırlandılar, doğumevinin yolunu tuttular.
Hastane odasında saat ilerlemiyordu bir türlü. Hamile bayanı doğumhaneye aldılar. Aldılar ama doğum başlamamış diye tekrar odaya çıkardılar.
Heyecanlı bir bekleyiş başladı. Neden doğum olmuyordu. Sancılar neden kesilmişti? O sırada bir hemşire girdi odaya. Esmer zayıf bir hemşire. “Bir de ben muayene edeyim neler oluyor” diyerek. Boynuna astığı dinleme aletini bayanın göbeğinde gezdirdi. “Hay Allah” dedi. Bir daha gezdirdi. Doğruldu ve bayanın eşine döndü, umutsuz bir sesle konuştu; “Hapı yuttun ağabey” .
Bayanın eşi, bir anda tüm kötü olasılıkları aklına getirdi, yüzü kireç gibi oldu. “Ne oldu?” diye sordu hemşireye korka korka. “Ağabey, iki kalp atışı duyuyorum. İkiz bebek geliyor. Hükümetin yaptığını biliyorsunuz. Her şeye zam. Her şeye zam. Bu iki bebekle Allah kolaylık versin sana bundan sonra” dedi. Bir anda sessizlik oldu. Farklı bir heyecan rüzgarı esmişti odada. Demek ikiz şişkinliğiydi büyük karın. Doktoru su şişkinliği deyip durmuştu. Ailede ikizler olduğu halde bu olasılık hep kulak arkası edilmişti.
Hemşire bir koşu doktora haber verdi, bayanı hemen doğum odasına aldılar, röntgen çekildi. İkizlerin duruşlarını belirlediler. İki bebekte dönmüş, doğum durumuna geçmiş. Birbirlerine yol veremedikleri için de tabii doğum gerçekleşmemiş bir türlü.

BAŞKA VAR MI?

Koridorları arşınlayan eş, doğumhaneden çıkan hastabakıcının ona doğru gelmesiyle kalbi hızla atmaya başladı. “Bayım bir oğlunuz oldu” sözlerini işitince endişeli heyecanı tatlı bir heyecana dönüştü, eş hemen bahşişi sıkıştırdı adamın eline. 5 dakika geçmişti ki, aynı hastabakıcı tekrar göründü, “bayım bir oğlunuz oldu” dedi yeniden. Eşin “Biraz önce söylemiştin ya” cevabına” Hayır bayım. Bu ikincisi” deyiverdi. Eşin “daha var mı?” dediğini duydu çevredekiler sadece.
Evet!. Bizim ikizler böyle dünyaya geldi dostlar. Esmer zayıf bir hemşirenin endişesine o zor şartlarda bir şekilde büyütmüştük ikizlerimizi. Lüks yaşantımız olmamıştı ama iki pırıl pırıl genç yetiştirmiştik. Bizim en büyük servetimiz de onlardı.
Ailemiz için unutulmaz bir gündü o 1 Mart. 33 yıl sonra bu unutulmaz günü sizlerle paylaşmak istedim.

22 yorum:

B5 dedi ki...

Mutlu yillar o zaman simdiden o iki yasitima :).Hemen hemen yasitima..
Benim ikizlerle olan ilgim sadece burcum (simdilik). Bizim ailede ücüz var.
Cidden ayni anda iki insan yetistirmek, üstelik ayni dönemleri yasayan iki insan yetistirmek hic kolay degil.
Sevgilerimle,

Bocuruk dedi ki...

Ne mutlu size ki, onları sağlıkla pırıl pırıl gençler olarak yetiştirmişsiniz. Allah uzun ömürler versin her ikisine de. Bizimkiler ikiz değil ama yine de çocuk yetiştirmek çok zor diye düşünüyorum çoğu zaman. Anneliğin babalığın okulu yok maalesef. Allah sağlıkla hayırlı evlatlar yetiştirmemizi kısmet etsin bizlere de.
Sevgilerimle...

enne dedi ki...

Ne güzel! Ne kadar da sevimliler 10 yaşındaki delikanlılar, şimdi size arkadaş iki oğul. Gelin / ler yok mu?

Adsız dedi ki...

Maşallah iki genç adam birden. Daha yetişkinliğe epey zamanları varsa da iki tane oğul da bizde var.
İkizlerin doğum günlerini içtenlikle kutlarım.

munevver dedi ki...

Punto Bey,merhaba!Bercesteden ulaştım size.Gördüm ki,oğullarınızın doğum günü yaklaşıyor..İki delikanlı annesi olarak ikizlerin yeni yaşlarını kutluyor,sağlıklı,mutlu nice yaşlar diliyorum.
Sevgiyle,Nanelimon

Punto dedi ki...

Sevgili B5;
Bizim torun da ikizler burcundan.Sizin de müzik, dans ilginizden belli oluyor ikizler burcu olduğunuz. Kolay değil çocuk yetiştirmek. Doğru. Üstelik medyadaki krizli dönemde.

Sevgili Bocuruk;
Gerçekten çok zor çocuk yetiştirmek. Hele bu dönemlerde.Ama sizin de çoçuklarınızı en iyi şekilde yetiştireceğinize inanıyorum.

Sevgili Enne;
İki de gelinimiz daha doğrusu kızımız var. Bir de torunumuz.

Sevgili Nicomedian;
Teşekkür ederim. Siz de o günleri görürsünüz inşallah. Torunları da.

Sevgili Münevver;
Günlüğüme hoş geldiniz. İki delikanlı büyütmek kolay değil ama eminim ki büyütecek ve onlarla gurur duyacaksınız.

Berceste dedi ki...

Nice yaşlara tüm sevdikleriyle birlikte. O gün yaşadığınız heyecan, şok hep güzel bir anı olmuştur...
İkizlerle yaşamaya dair eminim daha fazla anınız vardır Akın amca, eğer izinleri olursa onları da duymak isteriz. Aynı yaşta kardeşi olmak, onunla oynamak da benim gibi bir tek çocuğun her zaman hayali olmuştur :)

Punto dedi ki...

Sevgili Dilek;
Teşekkür ederim güzel sözlerin için. Tek çocuk yapan dostlarıma hep söylemişimdir. Cocuğunuza bir kardeş verin diye.Ayrıca yetiştirebilecek aileler az çocuk yapıyor, yetiştiremeyecekler de çok çocuk. Ülkemizdeki asıl tehlike nüfus kirlenmesinde.

Asortik Krep dedi ki...

İkiside aynı yerde değilse nasıl kutlayacağınızı merak ettim şimdi :))

Punto dedi ki...

Sevgili Asortik krep;

İkisi de İstanbul'da. Aileden gelen bir geleneğimiz var. Bu geleneğe göre her hafta cuma akşamları bizde biraraya geliyoruz. Önemli işi olan gelemiyor tabii. İkizlerden biri- oğlu olan-bizim binada oturuyor. Diğeri Anadolu yakasında.

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Merhaba Punto Amca
Öncelikle doğumgünleri kutlu olsun. Sanırım tek yumurta ikizleri. Berceste'nin dediği gibi ikizlere ait anıları da okumak güzel olur. Herkes tek çocuğa bakıp yetiştirmekte zorlanıyor. İki tanesine birden yetişmek ilk zamanlarda ve belki de sonrasında da hep zor olmuştur. İkiz olduğunu doktorun anlamadığına ise çok şaşırdım. Eskiden ebeler çok iyi yetişirmiş. Bir tanesi de size rastlamış sanırım.
Ben de çocukları kardeşsiz bırakmama taraftarıyım. Abilerimle aramda ki yaş farkından dolayı hep yalnızlık duydum çocukken. Onlar üniversite ve iş peşindeyken ben tek çocuk gibi büyüdüm. Artıları ve eksileri elbet vardır ama şu an bir kız kardeşin eksikliğini duyuyorum.
sevgiler

Punto dedi ki...

Evet. tek yumurta ikizleri.
çocuk konusunda haklısın Sevgili Pınar; Birden çok çocuk olmalı ve yaş farkı çok olmamalı.O dönemde röntgen ancak doğum sırasında çekiliyordu. Kalp atışlarını dinleyip anlıyorlardı. Şimdi 4 aylıktan itibaren takip ediyorlar ki anne baba için çok iyi. Zira gebelik süresince endişelenmiyorlar.

cenebaz dedi ki...

Oğullarınızın doğumgünü kutlu olsun. Birlikte nice yaşlara ulaşın inşallah.

Punto dedi ki...

Sevgili Cenebaz;
Teşekkür ederim. Tüm anne ve babaların ninelerin, dedelerin uzun süre birlikte yaşama mutluluğuna erişmelerini diliyorum.

Tijen dedi ki...

Punto Ağabey,
Siz şimdi bu muhteşem hikayeyi anlatınca, aklıma birden benim doğumgünümün de yaklaştığı geldi. Dertten tasadan unutuvermiştim. Şaka maka yakında sizin oğlanlara 10 basacağım!
Tanımasam da lütfen kendilerine tüm yaşamları boyunca 'hep iyi ve değerlerini bilen insanlarla karşılaşmaları' dileğimi iletir misiniz?

Punto dedi ki...

Tasalar dertler ne yazık ki her gün karşımıza çıkıyor Sevgili Tijen. Doğum günü ise yılda bir kere. Gününü bilmesem de şimdiden doğum gününü kutlarım. Güzel dileklerini ikizlere ve tabii kızlarıma da ileteceğim.

Adsız dedi ki...

Ne güzel bir sürpriz, çok teşekkürler baba, inşallah bundan sonraki doğumgünlerini de "daha çok torunlarla" hep beraber kutlarız.
Herkese bu güzel dilekler ve temenniler için de teşekkür ederiz. Sizlerin de yeni yaşlarınıza girdiğinizde herzaman sevdiklerinizle beraber olmanızı dileriz.
Yalnız baba bir nokta var. Şu 33 yaş meselesini çok fazla yaymasak diyorum!!:)

Punto dedi ki...

Sevgili Mali;
Aslında 33 yaş meselesini zorunlu olarak koydum. Fotoğraflarınızı gören 10 yaşında sanabilirdi sizleri. Nice doğum günlerinde birlikte oluruz inşallah.

Adsız dedi ki...

Sevgili Akın Abi, çok duygulandım. Mali ve Suphi'yi Akın Abi'den yıllarca dinledim. Onları nasıl yetiştirdiğine anılarını dinleyerek tanık oldum. Ben de kendi oğlumu yetiştirirken, onun tecrübelerinden yararlandım. Hala da yararlanıyorum. İyi çocukların iyi anne babalardan yetiştiğine inanıyorum. MAli ve Suphi de pırıl pırıllar...Eşleri de öyle..Biz de her anne, baba gibi çocuğumuzun iyi yetişmesi için elimizden geleni yapıyoruz.Bu yolda bize yol gösterdiğin için teşekkürler Akın Abi. Bu güzel anıyı bizimle paylaştığın için de..Nice mutlu yıllara sevdiklerinizle beraber Mali ve Suphi...

Punto dedi ki...

Sevgili Suzan; Güzel sözlerin için teşekkür ederim. Biz çocuklarımızı yetiştirirken büyüklerimizin tecrübesinden faydalandık ama onların yetiştirme ilkelerine körü körüne uymadık. Çağın gereklerini ekledik. Böylece kuşak çatışmalarını önlemeğe çalıştık. Önemli olan galiba eskiyle yeniyi kaynaştırmak. Sizin de bunu en iyi şekilde yaptığınıza inanıyorum.

Bazı gözlemlerimi de günlük dostlarımızla paylaşmayı da düşünüyorum.

MorKoyun dedi ki...

bir gecmis 'iyki dogmuslar' tebrigi de benden:)nice mutlu yillara..

Punto dedi ki...

İkizler adına teşekkür ederim Sevgili Morkoyun. ben de sizler için nice mutlu yıllara diyorum.