13 Mart 2008

İşgalde bir isimsiz kahraman: İpsiz Recep

Rizeli bir taka kaptanı olan İpsiz Recep Reis Batum’dan Rize’ye yük taşırken, zaman zaman da insan getiriyormuş.
Yine böyle bir seferde teknesine on yedi silahlı adam alıyor. Bunların İstanbul’da karışıklık çıkarmaya giden Ermeni komitacılar olduğunu farkedince yanındaki Rizeli Abdullah ile komitacıları bir şekilde öldürüp denize atıyorlar.
Yalnız bu adamlar Rus vatandaşı olduğu için Rusya Recep Reis’le Abdullah’ı kendilerine teslim edilmesini istiyor.
Durumu öğrenen Recep Reis İnebolu ya geçiyor ve orada Cebeci köyüne yerleşiyor. Recep Reis Kerempe ile Kefken arasında taşımacılık yapıyor.
Genel af çıkınca tekrar Rize’ye dönen Recep Reis Batum’a geçiyor ve Ruslara yakalanıyor. On yedi kişinin ölümünden sorumlu olarak tutuklanarak 6 ay hücrede kalıyor. Ayağında zincir ve güllelerle çok eziyet ve işkence görüyor.
Kimilerine göre Azebaycanlı bir gardiyanın yardımıyla zincirleri kırarak kaçmış, kimilerine göre de Rizeli fırıncılar gerekli yerlere para vererek kurtarmışlar.
Oralarda barınamayacağını anlayınca İstanbul’a gelmiş ve Sarıyer’e yerleşmiş.
İşgal döneminde Rum ve Ermeni çeteleri, işgalcilerin desteğiyle azıtmışlardı.
İpsiz Recep Reis bir grup kurarak onlarla mücadeleye girişiyor.
Bu çete reislerinin en zalimi Giritli Andon’muş.
İpsiz Recep Reis Andon’la ilgili araştırma yapıp gerekli bilgileri toplamış. Andon’un her Pazar Tarabya’da bir gazinoya gittiğini öğrenmiş. Andon’un çetesi kırk kişi imiş.
İpsiz sekiz tayfası ve Sarıyer’den katılan üç Rizeliyle toplam on iki kişiymiş.
Bir Pazar gecesi gazinoya baskın yapıyor ve Andon’a dört el ateş ediyor Andon ölüyor, çetesine de büyük kayıp verdiriyorlar. İpsiz ve adamları kayıpsız çekiliyor.
Çetenin ikinci adamı Hrista ve İngiliz gizli servisi, İpsiz Resip’i yakalamak için harekete geçiyor. Boğaz’a elli asker gönderip ev ev arama yapıyorlar ama Recep Reis’i bulamıyorlar.
Recep Reis arada bir Rize’den tanıdığı Rumelifeneri’nde oturan Giritlioğlu Hacı Şakir’in evine de uğrarmış.
“ Fener'deki ev 2 katlı idi, ben yıkılmış halini hatırlıyorum, duvarlarında oynardık”.
Recep Reis yine bir akşam çetesinden birkaç kişiyle Fener’e gelmiş, alt katta onlara yemek ikram edilmiş.
Kısa bir süre sonra Recep Reis’i arayan İngiliz devriyeleri de Hacı Şakir’in kapısına dayanmış.
Hacı Şakir dede onları de buyur etmiş ve üst kattaki misafir odasına almış, hemen sofralar kurulmuş.
İngiliz’ler yemeğe başlayınca Recep Reis ve adamları alt kattan kaçmışlar.
Daha sonra Anadolu’ya silah nakliyle ilgili olarak Kefken’e gidip orada kalmış.
Orada da Kandıra İzmit havalisindeki Rum çeteleriyle savaşmış. Milis yüzbaşılığına kadar yükselmiş.
Kurtuluş savaşından sonra Atatürk Recep Reis'e milletvekilliği teklif etmiş. Gelen heyete “BİZ İŞİMİZİ TAMAMLADIK EFENDİLER. SAVAŞTA DİK DURAN BAŞIMIZI SİYASETTE EĞMEYİZ. TİLKİNİN BU PAZARDA İŞİ YOKTUR. GAZİ PAŞA HAZRETLERİNE HÜRMETLERİMİ ARZ EDERİM” diyerek kabul etmemiş.
İşte bu ülke, böyle isimsiz, kalbi ülke sevgisiyle yanıp tutuşan kahramanlar sayesinde kurtuldu. Araştıralım, öğrenelim ve geçmişten ders alarak ileriye bakalım.
10.09.2007
Antalya Körfezi

4 yorum:

munevver dedi ki...

Günaydın Punto Ağabey!

Bronşit için meyan kökü ve hatmi çiçeği kökünü kullanıyordum; ama, diğerlerini bilmiyordum. Ne güzel,yeni şeyler öğrendim.

Sevgiyle, Nane Limon

Berceste dedi ki...

Akın amca, bence üzerine basa basa söylememiz gereken şey, o dönemde ilk terörist eylemlerini gerçekleştiren, aynı topraklarda yan yana yaşadığı insanları öldüren, katleden kişileri yakaladığı ve ya öldürdüğü için İpsiz Recep reis kahraman. Yoksa durduk yerde haydi bu adamları öldürelim dememiş değil mi?

Punto dedi ki...

Sevgili Dilek. O dönemler ülke işgal altında. İşgal güçleri ile birlikte astağı astık kestiği kestik çeteler türemiş. İpsiz Recep de ne yapsın. Devlet olmayınca çete kuruyor ve bunlarla savaşıyor. Bunlara terörist eylem demek doğru değil. Çeteler daha çok haraç toplayan, vermeyenleri de öldüren gruplar.

Muharrem Kaptan dedi ki...

Recep Reis ve onun gibilerin kahramanlıkları tartışılmaz.Asıl vurgulamak istediğim büyük harfle yazılan kısım.Siyasetin ve siyasetçinin durumunu o zaman görmüş ve kabul etmemiş.