11 Mart 2008

Soğuk kaç derece? SORMAYACAĞIZ!

Anlamakta zorluk çekeceksiniz medyada uçuşan beyanları! Fakat aralarındaki zaman boşluğunu kaldırıp bir kere daha yan yana getirin. Perde aralanır gibi olur… Operasyondaki beyaz elbiselilerin, elinde silahla adım adım ilerleyen mehmetçiğin teri soğumadan yüreğine düşen ne oldu? Ölümü tebessümle karşılayan yüzünde hangi umutsuzluk var? Dağda kazandık, neyi niçin ve nasıl kaybediyoruz?
Mesele bize havale edilmedi mi? İsterseniz kısaca bir kere daha hatırlatalım…
Ne mesaj vermişti TSK:
“Siyasi kişi ve kurumlarla hiçbir zaman polemiğe girmek istemeyen Türk Silahlı Kuvvetleri (.!.) ilk defa bu tür anlamsız saldırılara hedef yapılmak istenmektedir. Bu saldırılar TSK’nın terörle mücadele azmine, hainlerden daha fazla zarar vermektedir. Bu tür saldırıların değerlendirilmesini, Türk milletinin engin sağduyusuna havale ediyoruz.”
Şimdi söz konusu olan benim sağ duyum öyle değil mi? Havale bana çıkmadı mı? “Manzara-i Umumiye’yi tarih penceresinden ibretle seyretmek” sıramız gelmedi mi?Ve gene cephede kazandığımızı masada kaybetmiş durumda değil miyiz?…
3 gün önce ABD başkanı Bush’u yüzü asık “Türk Ordusu derhal çekilsin” derken izledim… O sıra Mecliste eller kalktı eller indi… CHP’liler çırpındı. Biz bar fedaileri miyiz konsomatris miyiz feryatları “kabul edenler - etmeyenler.. Kabul edilmiştir efendim” klasik cümlesi ile tamamlanmadı mı?
Demokrasi adına gizli ihanetler. Vakıflar kanunu, sosyal güvenlik yasaları, nükleer enerji kararları, belediyeler kanunu ne oldu?..Tartışma, kurumları yıpratırken gözden kaçanları kim işaret edebildi?
Bugün sevinemediğimiz başarılar için ağlarken yarın başımıza gelecek felaketleri düşünme fırsatımız bile yok..
Söylemler neden art arda gelir dersiniz?
Siz bu kadar dağınık olursanız plan biraz daha hızlı iler… ABD ordusu “PKK ile anlaşın” diyebiliyor..
ABD sabah bizi öpüyor, akşam sıkıntı ile sırtını dönüyor. Aşk mı bitti, iş mi bitti? Soran olabiliyor mu? Dış borç sarmalı boyumuzu aşmışken, bir yumruk olma zamanı yaşanırken kim kimi yumrukluyor? Bilen var mı?
Büyük oyunun karanlık taşları bir bir yerine oturmuyor mu? Talabani kim? Barzani kim? Soran oldu mu? Talabani’yi Cumhurbaşkanı çağırıyor, asker karşılamıyor. TSK ile alınan siyasi kararların ne denli uyumsuz durduğunu gören oldu mu?
Halk olarak ben SAĞ DUYUMA, SOL DUYUMA duyanıma, duymayanıma havale edilen bir konuyu en gür sesimle, çığlık çığlığa tekrarlamak istiyorum… Yazıklar olsun bize. Yazıklar olsun… Hepimize yazıklar olsun… Çocuklarımıza, torunlarımıza ne diyeceğiz?… Toprağı kanı ile sulayanların geride bıraktıklarına ne diyeceğiz?. Onların yüzlerine nasıl bakacağız?
Çaresizdik mi diyeceğiz? Yalnız kaldık mı diyeceğiz… Soğuk, beni donduran soğuk, yüreğimi buz yapan, isyana sokan soğuk.. Seni mutlaka yakacağım. Ellerim böğrümde uzunca bir süre böyle kalmayacak… Soğuk… Çok soğuk.. Kaç dereceydi bu soğuk?… Eksi 22 mi? Böyle buz kestiğimize aldananlar… Yeniden ayrık parmaklarımızı bir yumruk yapacağız… Soğuk kaç derece idi.. Sormayacağız… Yumruk olacağız…
.....................................................................
KAMA

ÜÇLEME!

*Süleyman Demirel: “ Türban irtica işaretidir” diyor…
Türbanı savunarak ülkeyi ben yönetirim deyip bölenlere ne denir?
……….
*Recep Tayip Erdoğan: “ Kadınlar en az üç çocuk doğursun” dileğinde bulundu…
Soran yok: Ülkemi yıllardır dokuz doğurttuğunuz yetmedi mi?
………….
*Sosyal Güvenlik yasası iki tarafın da yalanlamaları ile çıkageliyor…
Başbakan “ Sendikalar yalancı” Sendikalar “Başbakan doğru söylemiyor”.
Demek ki ortada yalan var, yalancı yok! Aslında yasa ile gelen gelecek tasası..
Sosyal Güvensizlik Yasası…

2 yorum:

ginger dedi ki...

Ahhh diyorum sadece.Bizi yönetenler nedense ülkenin tek söz sahibi olarak kendilerini görüyorlar.Bizi temsilen orada olduklarını unutuyorlar.Sözde bizi düşünerek ama bizden çok uzak kararlar alıyorlar.Ne diyeyim ben elbet bir dönüm noktası olacağını düşünüyorum ülkem için.

Punto dedi ki...

Evet Sevgili Ginger. Mutlaka bir dönüm noktası olacak artık.